Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, İstanbul'un fethinin 569. yıl dönümü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı.
İstanbul'un Osmanlı Sultanı 2. Mehmet tarafından fethedildiği 29 Mayıs 1453 gününün, Türkler ve Müslümanlar için olduğu kadar, dünya tarihi için de önemli ve belirleyici bir dönüm noktası olduğunu belirten Destici, "Fetihle tüm dünyada, siyasi, ekonomik ve askeri alanlarda, Türklerin en önemli belirleyicilerden biri olduğu ve 400 yıla yakın süre devam edecek yeni bir düzen hakim oldu." ifadelerini kullandı.
Fetihle tarihin seyrini değiştirecek çok sayıda gelişme yaşandığını da anımsatan Destici, İstanbul'un, "inançla, samimiyetle, ihlasla" alındığını ifade etti. Destici, "2. Mehmet'in askeri dehası ve başarısı, hazırlık aşamasında ortaya koyduğu stratejik akıl, sahip olduğu dönemin şartlarının çok üzerindeki teknik üstünlük, kuşatma esnasındaki cesaret ve kararlılığı asla unutulmamalı, fetih bu yönleriyle yüzyıllardır olduğu gibi bundan sonra da Türk milletine ve İslam alemine yol göstermeye devam etmelidir." değerlendirmesini yaptı.
Destici mesajına şöyle devam etti;
Tarihi doğru okuyabilmenin çok önemli olduğunu; tarihe, ezberleri ve klişeleri aralayarak bakabilmemiz, gördüğümüz gerçeklerden yarınlarımızı aydınlatabilecek dersler çıkarabilmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Tarihte, insanların neden olduğu büyük felaketlere göz attığımızda, bilimden, maneviyattan uzaklaşmış tiranların, toplulukların neden olduğu zulümlere sıkça rastlarız.
Başka bir bakış açısıyla, hak ya da batıl, inançlarla bilimin arasına mesafe girdiği ya da bilimin maneviyattan koptuğu günlerde, yükselişlerin, gelişmelerin bile insan için ne büyük ölçüde tehdide neden olabileceğine şahit oluruz.
Bilimin maneviyatla, zekayla, emekle, fedakarlıkla buluştuğu dönemleri ise tarihin altın çağları olarak hatırlıyoruz.
Bu olgunun en parlak örneklerinden biri, Fatih Sultan Mehmet ve Akşemseddin Hazretleri’nin şahsiyetleri ve birliktelikleriyle müşahhas hale gelen dönem; o dönemde, bu birlikteliğin, Türk Milleti’ni, İslam dünyasını ve Müslümanları taşıdığı seviyedir.
Elbette kadere ve yaratıcımızın iradesine namütenahi iman ediyoruz. Bununla birlikte, Cenab-ı Allah’ın iradesinin nasıl tecelli ettiğine baktığımızda, hiçbir gelişmenin, hiçbir ilerlemenin, tesadüflerle gerçekleşmediğini, Allah’ın adaletinin bu alanı da kuşattığını görüyoruz..
2. Mehmet’i Fatih; devleti imparatorluk yapan yolculuğu, çağı değiştiren gelişmeleri adaletten ayrılmadan değerlendirdiğimizde; Mehmet’in, dehasının yanında aldığı eğitimi; cesaretinin yanında stratejik bakış açısını; gençliğinin, enerjisinin yanında bilgisini; bunların toplamının oluşturduğu gücün Allah’ın rızasına uygun bir şekilde kullanılmasını sağlayan İslam imanını, terbiyesini, ahlakını; bunu Mehmet’e zırh olarak giydirerek onun “Fatih Sultan Mehmet” olmasına en büyük katkıyı sağlayan Akşemseddin Hazretleri’ni görüyoruz.
Tarihte, karşılaştığımız her örneği, aklı selimle, akıl ve gönül süzgecimizden geçirdiğimizde, “bilim”le “maneviyat”ın, sağlam, tutarlı ve uyum içindeki birlikteliklerinin, beraberinde, çağları aşan zaferleri getirdiğini, getirebileceğini, getireceğini göreceğiz.
İstanbul’un Fethi’nin 569. yıldönümünü, yeni zaferlere vesile olması dileklerimle kutluyor, Peygamber Efendimiz’in övgüsüne mazhar olan atamız Fatih Sultan Mehmet’i, komutanlarını, askerlerini rahmet ve minnetle yad ediyorum.
