Gültekin Uysal, TBMM’ye gelen Ek Bütçe Teklifi hakkında yazılı bir açıklama yaptı.

Açıklamasında, “Bu Ek Bütçe teklifi milyonlarca vatandaş için, daha da artan vergiler, zorlaşan hayat ve geçinme koşulları, yoksulluk, fakirlik, dolmayan fileler ve boş tencereler anlamını taşımaktadır” diyen Uysal, aylarca önce durumu öngörmüş ve iktidarı uyarmış olduklarını hatırlattı.

“2022 yılı Bütçesi 6 ay bile dayanamadı”

Uysal, “2022 yılı Bütçesi 6 ay bile dayanamadı” ifadesini kullandı.

Ek Bütçe teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe giderleri için 880.474.775.000 TL ilave ödenek eklenmesi teklif edildiğine işaret eden Uysal, “Ek Bütçe ile sağlanacak artışın yüzde 60’ından daha fazlasını “cari transferler” ve “borç verme giderleri” alacak, başka bir deyişle bu iki kalem “Ek Bütçe”den en büyük payı alacaktır. İç borç faiz giderlerine ek 44 milyar TL, dış borç faiz giderlerine ek 32 milyar TL olmak üzere, faiz giderlerine 76 milyar TL ayrıldığı anlaşılmaktadır.” şeklinde konuştu.

Gültekin Uysal şöyle devam etti:

 “ Vatandaşın sırtındaki vergi yükü daha da ağırlaşacak”

“Teklif ile bütçe gelir tahmininin 1.080.515.421.000 TL artırılması teklif edilmektedir. Gelir artışının neredeyse tamamı vergi gelirlerinden sağlanacaktır. Özel Tüketim Vergilerinde 157,3 milyar TL bir “ek vergi” öngörülmekte olup, en büyük artışın 70,2 milyar TL öngörülen motorlu taşıt araçları üzerinden alınan ÖTV’den kaynaklanmaktadır. Böylece 2022 yılı bütçesinde 72,1 milyar TL olarak yer alan “Motorlu Taşıt Araçları ÖTV’si neredeyse yüzde 100 oranında artırılmaktadır.”

“Bütçe 6 ayda tükeniyorsa maliyede ciddi hata var demektir”

“Adından da anlaşılacağı üzere Bütçe; iş dünyasının, kamunun, vatandaşların önünü görmesi için hazırlanır, yapılır. Eğer bir ülkede bütçe daha yılın 6 ayı bitmeden tükeniyor ve yüzde 86 oranında ilave ödenek ve vergi artışı öngörülüyorsa, bu ülkenin ekonomisinde, maliyesinde ciddi bir hata, yanlışlık var demektir. Bu çerçevede 2022 Bütçesi kesinlikle gerçekçi değildir, samimi değildir.”

“Kur Korumalı Mevduat ödemeleri hukuka aykırıdır”

Bunun en güzel ispatı; Kur Korumalı Mevduat (KKM) için bütçeden yapılan ödemelerin bütçe hakkına ve yasalara aykırılık teşkil ettiği gerçeğidir. Nitekim, yılın ilk 5 ayında bütçede ödeneği olmadığı, TBMM bu konuda yürütmeye yetki vermediği halde, hukukiliği tartışmalı bir şekilde, “Mevduat ve Katılma Hesaplarının Kur Artışlarına Karşı Korunmasına İlişkin Giderler” kalemi altında 21,1 milyar TL ödeme yapılmıştır. Ek Bütçe ile bu hukuksuz durum telafi edilmeye çalışılmakta ve kur korumalı mevduat için 40 milyar TL ödenek öngörülmektedir. Kur korumalı mevduat için Ek Bütçede ödeneğe yer verilmesi bile, tek başına daha önceki ödemelerin hukuka aykırı şekilde yapıldığının ispatıdır.

“BOTAŞ’a da ödenek yetmeyebilir”

Diğer taraftan, gerekçede yer alan başta doğal gaz ve elektrik fiyatlarında yaşanan maliyet artışlarının vatandaşlarımıza yansıtılmaması için BOTAŞ’a yapılan kaynak transferi, BOTAŞ’ın bir kamu iktisadi teşebbüsü olması ve genel bütçede yer almaması nedeniyle, genel bütçeden Türkiye Varlık Fonu’na oradan BOTAŞ’a sermaye artırımı ve borç/avans verme şeklinde gerçekleştirilmektedir. Önümüzdeki kışın sert geçmesi ve doğal gaz ile petrol fiyatlarında artışların sürmesi hainde, bu ödenek artışının da yeterli olmamasından endişe ediyoruz.

“Asgari ücretli 4.253 TL'ye mahkûm mu kalacak?”

Öte yandan, kendi imzasıyla Meclis Başkanlığı'na sunduğu ek bütçeyle Cumhurbaşkanı’nın en son Ocak ayında artan maaşı yüzde 40,4 oranında artırarak 141.453 TL'ye yükseliyor. O zaman şunu sormak hakkımız: Cumhurbaşkanı'nı etkileyen ekonomik kriz asgari ücretliyi etkilemiyor mu? Asgari ücretli 4.253 TL'ye mahkûm mu kalacak?”

“ Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur ”

3 İlk düğmeyi yanlış ilikleyen iktidar ondan sonraki bütün düğmeleri de yanlış iliklemeye devam etmektedir. Ek Bütçe teklifinin hiçbir yerinde, ortaya çıkan bu durumun, iktidarın ekonomi bilimine aykırı “faiz sebep enflasyon sonuç” şeklinde ifade edilen faiz takıntısı nedeniyle, döviz kurlarında yaşanan artışlardan kaynakladığından bahsedilmiyor. Bu Ek Bütçe teklifi milyonlarca vatandaş için, daha da artan vergiler, zorlaşan hayat ve geçinme koşulları, yoksulluk, fakirlik, dolmayan fileler ve boş tencereler anlamını taşımaktadır. 9. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in sözleri ile söyleyecek olursak; “Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur.” Bu aşamadan sonra iktidarın yapacağı tek doğru hareket kalmıştır: Sandığı bir an önce halkımızın önüne getirmelidir. Yönetemediniz, gideceksiniz!”