Aylin Nazlıaka, Ankara Masası Gündem programında Genel Yayın Yönetmeni Fatih Atik’in sorularını yanıtladı.
Aylin Nazlıaka, Pınar Gültekin davasında cezada uygulanan indirim kararı ve Ak Parti’nin kadın cinayetleriyle ilgili tutumunu eleştirdi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın KADEM’de görev yaptığı sırada İstanbul Sözleşmesini savunurken şimdi hem KADEM hem de bakanın sessizliğe büründüğünü anlatan Nazlıaka, İkincisi Bakanın bizzat kurmuş olduğu bir cümledir. Kadına yönelik şiddet tolere edilebilir bir oranda arttı dedi. Şiddetin toleransı nasıl olur?” şeklinde konuştu.
Aylin Nazlıaka, şiddet ve tolerans kelimesinin yan yana gelmesini ala kabul edemeyeceklerini vurguladı.
Adalet Bakanı’nın çocuğa yönelik istismar vakaları konusunda ‘çocuğun rızası’ kavramını kullandığını belirten Nazlıaka, “18 yaşın altındaki bir çocuğun hangi rızası hangi kararı? O çocuk reşit bile değil. Kendi kararını verebilecek durumda değilken nasıl böyle bir cümle kurulabiliyor?” dedi.
Nazlıaka, “Gene bu hükümetin İçişleri Bakanı bir önceki dönem Kadına Yönelik Şiddet rakamların a bakıyor. O canları bir rakam olarak görüyor ve diyor ki göreceli olarak kadına yönelik şiddet azalmıştır. Bir kadının katli bile çok büyük bir sayıdır” ifadesini kullandı.
Nazlıaka şöyle devam etti:
“İktidarın hiçbir yaklaşımı samimi değildir”
“Başak adındaki kız kardeşimiz, Başak Cengiz sokakta yürüyor, mimar, gencecik bir kadın. Bir cani, samuray kılıcı ile yaşamını sonlandırıyor Başak'ın. Ve cani diyor ki, o gün birini öldürmeyi kafaya koymuştum, bir kadını öldürmek daha kolay diye düşündüğüm, direnemez diye düşündüğüm için onu öldürdüm diyor. Rastgele kadınlar sırf kadın oldukları için sokakta yürürken, fabrika da çalışırken, otobüste, dolmuşta, hayatının herhangi bir alanının içindeyken ve hatta en çokta en güvenli olmaları gereken yer olan evlerindeyken, en güvenmeleri gereken, en yakınlarındaki erkekler tarafından öldürülürken buna seyirci bakan bir iktidardan, bunu görmezden gelen bir iktidardan bahsediyoruz. Onun için hiç bir tavırları, hiçbir yaklaşımları samimi değildir.”
“Bütün o katillerin arkasında iktidarın bakış açısından güç alan bir zihniyet var”
“ Mış gibi yaparak ya da böyle her katliam sonrasında sanki münferit bir olaymış gibi açıklamalar yaparak bu işlerden sıyrılıp gidemezler. Bütün o katillerin arkasında iktidarın bu bakış açısından güç alan bir zihniyet vardır.”
“Eşitsizlik üzerine kurulan politikalar katillere cesaret vermektedir”
“ Kadın cinayetleri münferit değil politiktir. Münferit değildir sistematiktir. Kadın cinayetlerinin, kadına yönelik şiddetin kaynağı eşitsizliktir. Bu eşitsizlikte balık baştan kokar diyerek zaten AK Parti Genel Başkanı tarafından açıkça dillendirilmiştir. Ben kadın erkek eşitliğine inanmıyorum dediği günden itibaren Erdoğan, bütün oluşturulan politikalar eşitsizlik üzerine inşa edilmiştir. Bu eşitsizlik üzerine kurulan politikalar katillere cesaret vermektedir”
