Sarıgül: Dönemin Genelkurmay Başkanı sorumlu...

Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, parti genel merkezinde düzenlediği haftalık gündem değerlendirmesinde çuval olayının yıl dönümüne atıfta bulunarak, olayın sorumlusunun dönemin genelkurmay başkanı olduğunu söyledi.
Mevlüt Peker
|
05 Temmuz 2022, Salı - 14:49
Sarıgül: Dönemin Genelkurmay Başkanı sorumlu...

Toplumsal barış affı çağrısında bulunan Mustafa Sarıgül, SMA hastası çocuklar, EYT’liler, KYK borçlusu öğrenciler, atama bekleyenler için hükümete seslendi.

NATO Zirvesi’ni zafere dönüştürmenin TBMM’nin elinde olduğunu söyleyen Sarıgül, NATO zirvesinin dünya açısından sonucunun olduğunu, Avrupa’nın ABD’nin etki alanına girdiğini belirterek, “Avrupa’da artık ABD postalı var” dedi.

TÜİK’in açıkladığı enflasyona ilişkin de görüşlerini açıklayan TDP Genel Başkanı Sarıgül, yüzde 175 enflasyonun hangi ülkede olduğunu sordu ve “İnşallah gidicisiniz” ifadesini kullandı.

İşte Mustafa Sarıgül’ün basın toplantısında yaptığı gündeme ilişkin değerlendirmeler:

“Çuval olayının sorumlusu dönemin genelkurmay başkanıdır”

4 Temmuz 2003 tarihinde milletimizin gururunu kıran, askerimizin moralini bozan, ordumuzun imajını zedeleyen bir olay yaşandı.

Çuval olayı diye anılan bu kötü günü, gündeme getiren bir siyasi parti olur mudiye bekledim. Ama kimse gündeme getirmedi.

ABD desteği arayanlar, ABD’den korkan siyasi partiler bunu söyleyemez. Bunu söyleyebilecek tek parti Türkiye Değişim Partisidir.

Dünya bilsin ki biz bunu not ettik. ABD bilsin ki bunu alacak defterine yazdık. Türk askeri canını verir ama o günü yaşamazdı. O gün orada yaşanan olayın tek sorumlusu, ABD ile dostane ilişki kuracaksınız, ABD askerleriyle karşı karşıya kaldığınızda silah kullanmayacaksınız emrini veren dönemin genelkurmay başkanıdır.

28 Şubat’ın medya ayağına gücü yetmeyenler, siyasi nedenlerle paşaların rütbelerini söktüler. Bu ülkede rütbesi sökülecek, tek paşa varsa o da kendi askerini esir eden, o günkü genelkurmay başkanıdır.

Toplumsal barış affı

9 Nisan’dan bu yana toplumsal barış affı çağrısında bulunuyorum.

Bu çağrı siyasi bir çağrı değildir. Bu çağrı, vicdan ve merhamet çağrısıdır. Sevgi ve kardeşlik çağrısıdır.

Bugün buradan bir kez daha tüm siyasi partilere sesleniyorum. Gelin hep birlikte, bir af çıkaralım. Adı da “toplumsal barış” affı olsun.

Türkiye’min vicdanına sesleniyorum: ‘Affet Türkiye!’ diyorum.

• Haksızlığa uğramışlar için affet…

• Anaların hasretini dindirmek için affet…

• Çocukları sevindirmek için affet…

“NATO zirvesini zafere çevirmek TBMM’nin elinde”

NATO zirvesi hezimet de değil, zafer de değil ama bunu zafere çevirme imkânımız var.

İsveç ve Finlandiya’nın katılım protokolü onay için meclise geldiğinde, TBMM ortak bir bildiri yayınlamalı. Ülkemizdeki Suriyeliler, NATO üyesi ülkeler arasında paylaşılmadan onay vermeyeceğini dünyaya duyurmalıdır.

Bunu başarırsak zafer olur. Başaramazsak ne olur? İki ülke NATO kapısında bekler. Mülteciler meselesi dünya kamuoyu önüne taşınmış olur. Avrupa, mültecileri Türkiye’nin üstüne yıkıp geri çekilemeyeceğini öğrenir. Bu da bir zaferdir.

Avrupa’da Amerikan postalı

NATO zirvesinin dünya açısından sonucu şu oldu: Avrupa, Amerika’nın etki ve nüfuz alanına girdi. Avrupa’da artık Amerikan postalı var.

ABD, öldü denilen NATO’yu yeniden güçlendirdi. NATO, ABD emri altında dünyanın jandarması oldu.

Hep söylüyorum. Bugün buradan bir kez daha tekrar ediyorum.

ABD, dünya barışı için tehdittir. ABD, dizginlenmeden dünya huzura kavuşamaz.

“Yüzde 175 enflasyon hangi ülkede var?”

Yıllık enflasyonu TÜİK yüzde 78,6, ENAG yüzde 175,55 olarak açıkladı.

Ak Parti kadroları hemen aynı nakarata başladılar. Dünyada da enflasyon artıyormuş… Geçin bunları siz kimi kandırıyorsunuz? Yüzde 175 enflasyon hangi ülkede var?

Dünyada ham petrol yüzde 64 artmış, Türkiye’de mazot yüzde 316 artmış.

Almanya’da on yıl önce, benzinin litresi 2,1 Euro, bugün 2,3 Euro. Bizde on yıl önce benzin 4,5 liraydı bugün 30 lira oldu.

Neyi savunuyorsunuz anlamadım ki? Beceremediniz, yapamadınız, başaramadınız. İnşallah da gidicisiniz…

“Eşel mobil sistemine geçeceğiz”

Açlık sınırının 900 lira aşağısında bir asgari ücret ilan etmek çalışanları açlığa mahkûm etmektir.

Türkiye Değişim Partisi olarak, iktidara geldiğimizde, eşel mobil sistemine geçeceğiz.

Bu sistemde, asgari ücret hiçbir zaman açlık sınırının altına düşmeyecek.

Hiçbir emeklinin maaşı asgari ücretten az olmayacak.

Hiçbir kamu çalışanı yoksulluk sınırının altında maaş almayacak.

“Bankada parası olanı gördüler EYT'lileri görmediler”

TBMM ek bütçe yaptı, 66 maddeli bir torba yasa çıkardı. Sonra da tatile çıktı.

Tatile çıkmadan önce; çıkardıkları yasalarla bankada parası olanı gördüler.

EYT'lileri görmediler.

Arkasında dayısı olanı gördüler, atama bekleyenleri görmediler.

Banka patronlarını gördüler, KYK borçlusu öğrencileri görmediler.

Kara para aklayanları gördüler, SMA'lı çocukları görmediler.

3600 ek göstergeyi nihayet çıkardılar. Ama hep yaptıkları gibi yine ayrımcılık yaptılar. 3,5 milyon çalışanın yarısı yararlanabiliyor yarısı yararlanamıyor.

“Bu iktidar, 84 milyonun değil, 84 kişinin iktidarı”

En düşük emekli maaşını 2500 liradan 3500 liraya çıkardılar ve hiç sıkılmadan bununla övündüler.

Şeker 25 lira, kıyma 150 lira, ekmek 4 lira, 5 lira, tüp gaz 350 lira olmuş bir emekli 3500 lirayla nasıl geçinir diye düşünmediler.

Bu iktidar, 84 milyonu değil,84 kişiyi önemsediğini, 84 milyonun değil, 84 kişinin iktidarı olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.

“Çanlar AK Parti için çalıyor”

Sayın bakanının dediği gibi çarklar bir kez daha zenginler için döndü. Ama şunu unutmasınlar çarklar zenginler için dönüyor ama çanlar da Ak Parti için çalıyor.

ABD, Avrupa, uluslararası şirketler ve onların yerli işbirlikçisi olan siyasiler, üretimi, tarımı, sosyal devleti bir kenara bıraktırdılar.

Bugün doymuyorsak, iş bulamıyorsak ve barınamıyorsak sebebi budur.

“Yabancıların uzantıları değil, bu toprakların çocukları yönetecek”

Ama gururla söylüyor ve ilan ediyorum: Türkiye Değişim Partisi gelecek o dönemler bitecek. Türkiye’mizi artık yabancıların uzantıları değil, bu toprakların çocukları yönetecek. Türkiye’yi biz yöneteceğiz.

AB, IMF, Dünya Bankası böyle istiyor dönemi bitecek. ABD, böyle istiyor dönemi bitecek. Egemenlik milletin olacak, söz de hak da milletin olacak.

Türkiye geliyor. Biz geliyoruz.

Türkiye’nin yüzde 30’unu, yüzde 50’sini, yüzde 80’nini değil, yüzde 100’ünü kucaklamak için geliyoruz. Üretim için, hakça bir paylaşım için geliyoruz.

Ülkemizi, dünyanın en güçlü10 ülkesinden biri yapacağız.

Edirne’den Hakkâri’ye, zengin ve bereketli bir vatan sofrası kuracağız. Bu sofrada 84 kişinin değil, 84 milyonun karnı doyacak.

http://www.ankaramasasi.com/haber/1635706/sarigul-donemin-genelkurmay-baskani-sorumlu
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.