Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Ankara Masası Genel Yayın Yönetmeni Fatih Atik'in konuğu oldu.
Davutoğlu, Deva Partisi Ali Babacan'ın "Defacto parlamenter sisteme geçilmeli. 5 yıl seçim yapılmamalı" açıklamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Parlamenter sisteme geçiş sürecinde ülkeyi istikrarla yönetmeye yönelinmesi gerektiğini ifade eden Davutoğlu "Şimdiden 5 yıl, 2 yıl 1 yıl dediğinizde parlamentoda çıkacak olan matematiksel tablo bunu imkansız kılabilir veya destek olabilir. Önemli olan o geçiş sürecinde nasıl bir yönetim kuracağınız, ilkelerini tayin etmek ve nihayetinde parlamenter sistemi halkın önüne sunmak." dedi.
"Sistem değişikliğini teklifi ediyoruz"
Davutoğlu sürece ilişkin açıklamalarına şöyle devam etti;
"Bu geçiş sürecinde 6 lider bir kişiyi seçecek ve sonra kenara çekilecek derseniz bu kendi partilerimize olan bir saygısızlık olur, kendi emeğimize olan bir saygısızlık olur. Şu kişiyi seçsinler oda kazansın, ülkeyi yönetsin. Tayyip Erdoğan'ın sahip olduğu gücü aynı vasıflarla bir başkasına devredeceksek niye bu sistem değişikliğini teklifi ediyoruz.
Olması gereken şudur; Bu geçiş sürecinde 2 yılda olsa 5 yılda olsa takvimde oluşan matematiğe göre, geçiş sürecinde hepimizin ortak bir yönetim anlayışı ile şu anda tespit ettiğimiz iş birliği ilkeleri çerçevesinde bir tavır sergilememiz karşılıklı saygı içerisinde. Tabanlarımızın beklentilerini, özlemlerini, değerlerini yansıtacak şekilde her bir partinin birbirine saygı ile yaklaştığı, orada da şu anki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin problem noktası cumhurbaşkanı kararnamesi. Tek kişinin imzaladığı bir kararname ile her şeyin yapılabilecek durumda olması neredeyse. Bunun yerine cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile bir kişi değil makamın kararnamesi ile altı partinin temsilcilerinin bulunduğu kabine de, cumhurbaşkanlığı yardımcılığı ya da başka bir şekilde onlarında eski bakanlar kurulu kararı gibi her bir bakan imzası olduktan sonra başbakan imzalardı. Bu tür yöntemlerle cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile herkesin sürecin içerisinde olduğu bir yönetim modeli ile bu aşılabilir. Bu anlamda parlamenter sisteme benzeyen bir şey sergilenmiş olabilir. Ama nihai kertede önemli olan milletin özellikle ekonomi alanında yaşadığı bu derin yıkımı aşabilecek ortak bir iradeyi sergilemek, karşılıklı siyasi nezaket içerisinde bir parlamenter sisteme geçişin zeminini atmak bu konularda partiler arasında önemli bir iş birliği ortamı olduğu kanaatindeyim "
" Bir denge, kontrol mekanizması kurmak gerekir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın güç zehirlenmesi yaşadığını belirten Davutoğlu "Ben bu kadar yıl tanıdığım, gece gündüz beraber çalıştığım, 7,5 yıl baş danışman olarak, ondan öncede tanıdığım ama o kadar yoğun çalışmadığım, Başbakan olarak çalıştığım Sayın Erdoğan’ın bu gücü elde ettikten sonra çevresiyle birlikte nasıl güç zehirlenmesine kapıldığını gördüm. O sebeple aramızda ihtilaf çıktı. Bu kadar yakından tanıdığım birisinin ve çevresinin bu güç zehirlenmesini yaşadığını gördükten sonra benzer bir güç zehirlenmesinin başka birisi tarafından yaşanmayacağının garantisini görmeden nasıl bu gücün oraya devredilmesine razı olabilirim ki? Bir denge, kontrol mekanizması kurmak gerekir. 6 liderin oluşturduğu masa bu denge kontrol sistemini kurabilirse biz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini eleştirdiğimiz yerde bir kişinin yönetimi olmaz diyebiliriz." diye konuştu.
"Masanın kendi denge ve kontrol mekanizmasını yürütmeye yansıtması lazım"
"Parlamenter Sisteme geçene kadar Cumhurbaşkanı Hükümet Sisteminin hiçbir kontrol ve denge mekanizması yok." diyen Davutoğlu "Şuanda tek denge ve kontrol mekanizması var, Sayın Bahçeli’nin elindeki koz. Tayyip Erdoğan’ın tek çekindiği kişi var Devlet Bahçeli. Yoksa Süleyman Soylu’yu şimdiye kadar görevden alırdı. Sayın Bahçeli arkasında durdu almadı. Bahçeli’nin arkasında durmadığı bakanları ise hemen görevden aldı. Hatta Sayın Abdülhamit Gül, Bahçeli ile farklı düştüğü için onu rahat görevden aldı. Tek denge kontrol mekanizması var Bahçeli. Bu sağlıklı bir şey mi değil. Çünkü Sayın Bahçeli’nin de bir şeyi yok. Geçmişteki siyasi pratiklerine baktığımızda bir ilkesi, zemini yok. Sayın Ecevit’i nasıl yarı yolda bıraktığını herkes biliyor. Şimdi böyle bir durumda bizim yeni dönemde Parlamenter Sisteme geçene kadar, gerçek bir kuvvetler ayrılığı ilkesi uygulanana kadar bu masanın kendi denge ve kontrol mekanizmasını yürütmeye yansıtması lazım. Diyelim ben aday oldum benim içinde fark etmiyor. Benim de yine bu istişare mekanizmasının parçası olarak ve bu istişare mekanizmasıyla kurulan denge kontrol mekanizmasının iklimi içinde davranmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.
