Mahir Damatlar: 12 Eylül'den sonra PKK sinsi sinsi büyütüldü

Gönüllerde Birlik Vakfı Başkanı Mahir Damatlar, 12 Eylül darbesinin ardından devletin içine sızmış ajanların, o zamanlar küçük bir örgüt olan PKK'yı sinsi büyüttüklerini söyledi. Damatlar "PKK, Kenan Evren’in, ABD’nin gayri meşru çocuğudur." diye konuştu.
Ankara Masası
|
12 Eylül 2022, Pazartesi - 16:07
Mahir Damatlar: 12 Eylül'den sonra PKK sinsi sinsi büyütüldü

12 Eylül Askeri Darbesinin ardından Ülkücüler davasında yargılanan, hakkında idam istenen, 6 yıl cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakılan,  Gönüllerde Birlik Vakfı Başkanı Mahir Damatlar, Ankara Masası Genel Yayın Yönetmeni Fatih Atik'in 12 Eylül'e ilişkin sorularını yanıtladı.

12 Eylül'den bir gün önce Ülkücü hareketin lideri Alparslan Türkeş'le beraber olduğunu ifade eden Mahir Damatlar o gün yaşananları şöyle anlattı.

11 Eylül günü Kahramanmaraş olaylarından dolayı sıkı yönetim ilan edilmişti. Bende o dönemde Bahçelievler’deki ülkücü merkezindeydim. Sonra Alparslan Türkeş’le birlikte yola çıktık. Oran yolunda seyir halindeyken, Alparslan Türkeş karşı şeritte yolda araç tamiratı yapan birini görünce onunla konuşmak için karşıya geçti. Bir süre sonra yanımıza gelen Türkeş, o gün bize dikkatli olun uyarısında bulundu. Daha sonra Yaşar Okuyan’la görüştüler. Bahçelievler’de Yaşar Okuyan’ın evine geldik. Benden bir palto ve kasket istedi. Onları giydi ve siz kalın diyerek gitti. Gaziosmanpaşa’ya gidiyoruz dediklerini duyduk. Daha sonra Halil Şıngın’ın evine gittiğini öğrendik.

Bir daha Ülkücüler davasında gördüm. Yani 11 Eylül’den sonra 1 sene Türkeş’i görmedim.

"Cezaevlerinde Evren zihniyeti hakimdi"

12 Eylül'de sağ- sol kavgasının yaşanmadığının altını çizen Damatlar "Adı sağ ve sol kavgası değil, bayrağa, vatana düşman zihniyete karşı verilen mücadeleydi." dedi.

Damatlar "Bu kavgada halen yaşayanlar devletin başının derdi, ölenlerde bizim derdimizdir. Biz bu mücadelede madalya falan beklemedik." ifadelerini kullandı.

Cezaevlerinde yaşanan işkencelere de değinen Mahir Damatlar "Diyarbakır cezaevinde kötü şeyler oldu. Emin olun Mamak cezaevinde olan hiçbir şey Diyarbakır’dan ayrı değildi. Çünkü zihniyet aynı şeydi. Bunları kimlerin yaptığını biliyoruz.  Cezaevlerinde Evren zihniyeti hakimdi." şeklinde konuştu.

"12 Eylül deyince bizim aklımıza ihanet geliyor"

Cezaevlerinde kadınlara, çocuklara işkenceler yapıldığını belirten Damatlar sözlerine şöyle devam etti;

Devlet ceza verebilir ama kahpelik yapamaz. Yapanlar kimlerdi, devletin içine sızmış ajanlardı. ABD’nin bizim çocuklar dediği isimlerdi. 15 Temmuz’da o özel harekatı bombalayanlar aynıydı. Dün darbeyi kim yaptıysa 15 Temmuz’u da aynı kişiler gerçekleştirdi.

12 Eylül deyince, işkence, zulüm geliyor ama bizim aklımıza gelen ihanettir. O dönemde Yunanistan’ın NATO’ya girmesine izin verdiler. O dönem devlete sızmış ajanlar buna izin verdi.

"PKK, Kenan Evren’in yani ABD’nin gayri meşru çocuğudur."

12 Eylül'den PKK'nın büyümesine izin verildiğini de öne süren Damatler " dönemde bütün örgütler kapatıldı. Ama bir örgüt PKK sinsi sinsi büyütüldü. PKK, Kenan Evren’in yani ABD’nin gayri meşru çocuğudur." ifadelerini kullandı.

"Toplum Kenan Evren’e hakkını helal etmedi"

"12 Eylül’ün hesabı verilmedi. O tüyü bitmemiş yetimlerin hesabı verilemez." diyen Mahir Damatlar "İşkencelerde ölen arkadaşların bedeli nasıl ödenecek. Ama şunu görüyoruz, birileri yürürken yerler sarsılıyordu. Onların astıklarından çok asamadıkları var. Kenan Evren’in devlet başkanı olarak, cenazesi alelacele kaçırıldı. Ölmeden önce suratı insan sıfatından çıkmıştı. Muhsin Yazıcıoğlu, Alparslan Türkeş, Necmettin Erbakan’ın cenazesine yüz binlerce kişi katıldı. Kenan Evren’in cenazesinde birileri “sana hakkımızı helal etmiyoruz” diye bağırdılar. Allah korusun. Toplum Kenan Evren’e hakkını helal etmedi." diye konuştu.

Son dönemde Ülkücülerle CHP arasındaki yakınlaşmayı da değerlendiren Damatlar "Biz o yapıyı çok iyi tanıyoruz. Bizim o yapı içinde kanımız var.  O yapının arka kapısında Abdullah Öcalanlar, Mahir Çayanlar, Deniz Gezmişler yetişti. Türkiye'nin değerleriyle kavga eden isimler yetişti." dedi.

Nurettin Soyer'le Fatih Sultan Mehmet gerilimi

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in "Osmanlı, Selçuklu sadece bir fikre inanan insanların ataları değil ki, hepimizin ataları. Ama Vahdettin ile Fatih Sultan Mehmet Han bir mi?" ifadelerine ilişkin de konuşan Damatlar, Tunç Soyer'in babası 12 Eylül'ün askeri savcılarından Albay Nurettin Soyer'le yaşadığı bir anıyı anlatarak değerlendirdi.

Damatlar "Vahdettin ile Hz. Fatih bir olur mu deyince; beni böyle boş çuval gibi  Nurettin Soyer'in  karşısına çıkarttı işkenceciler. 2 Kasım 1980 tarihinde. Orada başsavcı ve yanında dört tane daha savcı. Bütün savcılar benim sorguma katıldı. Orada ağzından köpükler saçarak, bugün ki gibi hatırlıyorum, "Başbuğ ne demek?"  Nasıl başbuğ dersiniz?" dedi. Dedim ki 'Biz onu lider görüyoruz. Başbuğ Alparslan Türkeş. Yani Hz. Fatih gibi' dedim. Ben ne bileyim ki damarına basmışım. Hz. Fatih dedim gibi ya bir anda o karşımda başsavcı falan değil de bir militan gördüm. 'Ne demek Hz. Fatih, kim o' dedi. 'Atatürk var Atatürk yoktan var etmiştir. Fatih bir eli yağda, bir eli baldadır'. İşte babası da böyle ben Fatih Sultan Mehmet Han dedim diye, müthiş bir tepki koymuştu. Ben onu hatırladım. Ben ihanetin genetik olduğuna bir şeyde rastladım. Benim bir dedem  iç isyanlarda şehit edildi.Dedemi şehit edenin torunuyla ben bilmeden yıllar sonra arkadaşlık yapmışım. Çok kindar değilim ama mesafeli durduk. Bir müddet sonra baktım ki halen yaşıyor ve FETÖ’cü. Dedim ki demek ki ihanette de genetizm oluyor." ifadelerini kullandı.


http://www.ankaramasasi.com/haber/1772336/mahir-damatlar-12-eylulden-sonra-pkk-sinsi-sinsi-buyutuldu
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.