Samet Bağcı programın açılışında yaptığı konuşmada, Sarıkamış Harekatının 108. Sene-i devriyesi olduğuna işaret etti.
“Sarıkamış şehitleri, liderini karlar altında donarak şehit vermiş biz Alperenler için ayrı bir öneme haizdir.” diyen Bağcı, “Bu vesileyle, şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu ve Sarıkamış şehitlerimiz başta olmak üzere tüm şehitlerimizi bir kere daha rahmetle ve şükranla yad ediyoruz. Ruhları Şad, Mekanları cennet olsun” ifadesini kullandı.

“Çanakkale ne ise Sarıkamış’ta odur”

Sarıkamış harekâtını kaçınılmaz bir vatan müdafaası olarak niteleyen Bağcı şunları söyledi:
“Çanakkale ne ise Sarıkamış’ta odur. Bizim için olayları kıymetli kılan neticesinde ki başarı ya da başarısızlık değildir. Olayın ne uğruna meydana geldiğidir. Vatan için verilen her mücadele ödenen her bedel bizim için kıymetlidir. Ruslara karşı Allahuekber Dağlarında bir ulu sevdaya kurban olan biziz, Çanakkale’de tüm cihana burası geçilmez diyen de biziz, Irak’ta Kut’ül Amare zaferinde İngilizleri teslim alan biziz, Sakarya’da Yunanlıları geri püskürten de biziz. Velhasıl mazisi şan ve şerefle dolu Türk milleti için önemli olan kazanmak ya da kaybetmek değildir. Zaferle değil, seferle yükümlü olduğumuzun bilincindeyiz. Bizlere düşen inandığımız değerler uğruna mücadele etmek, doğru yürümek, doğru yaşamaktır. Dik başlı değiliz fakat Elhamdülillah başımız diktir.”

Kutlu bir davayı taşıma iradesine sahip olan Alperenlerin omuzlarında bütün bir insanlığın yükünü hissettiğini anlatan Bağcı, “Bizler yaptığımız işi, en iyi şekilde yapmakla mükellefiz. Çünkü Unutulmamalıdır ki, vatanını en çok seven işini en iyi yapandır!” dedi.

Küreselleşen dünyada kalabalıklar içerisinde insanların yalnızlaştığına dikkati çeken Bağcı, önceliğin idealler değil gündelik istek ve arzuların olduğu bir dönemin yaşandığının altını çizdi.

Bağcı, tüm bu olumsuzlukların yaşandığı dünya düzeninde görev ve sorumluluğun kendilerine düştüğünü kaydederek şöyle devam etti:

“Kızıl ve kara her türlü emperyalizme karşı Türk milliyetçiliği şuuru içinde bütünleşeceğiz”

“Bizler tek vücut halinde Türk-İslam ülküsü etrafında kenetlenecek, kızıl ve kara her türlü emperyalizme karşı Türk milliyetçiliği şuuru içinde bütünleşeceğiz. Yabancı hayranlığından uzaklaşarak “milli” kültürümüze bağlı, dünyayı hayran kılacak seviyede geliştirme azmi ile çalışılmaya başlandığı, Ay Yıldızlı şanlı al bayrağın gölgesinde toplanarak bölücü ve yıkıcı sloganların terk edildiği; akan gözyaşlarının yerini alın terinin, patlayan bombaların yerini kitapların aldığı;bir Alperen gençliğin yetiştirilmesinde var gücümüzle gayret edeceğiz. Bizlere emanet olan bu kutlu davayı vazifemiz her ne olursa olsun yarınlara taşıyacağız.”

Yozgat Bozok Üniversitesi Rektörü Profesör Doktor Ahmet Karadağ da, şuurlu gençler yetiştirmeyi merkeze alan bir eğitim anlayışıyla hareket etiklerini dile getirdi.
Profesör Doktor Karadağ, gençlerin değer yargılarını iliklerine kadar yaşaması halinde bu toprakların dünya var oldukça Türk yurdu olarak kalacağını ifade etti.

Televizyon programcısı ve şair Serdar Tuncer de program çerçevesinde bir konuşma yaptı.