ABD'nin istihbarat organları, bazı bilgileri İsrail'den alarak, 7 Ekim'de Hamas'ın gerçekleştirdiği saldırılar öncesinde Filistin-İsrail arasındaki gerilimin tırmandığına dair Biden yönetimini defalarca uyardı.
CNN, konuya yakın kaynaklardan aldığı bilgilere göre, Biden yönetiminin Hamas'ın sınırdaki roket saldırılarını yoğunlaştırabileceği konusunda bilgilendirildiğini aktardı.
28 Eylül'de, birden çok istihbarat kaynağının verdiği bilgiye göre, Hamas'ın İsrail'e karşı roket saldırılarını yoğunlaştırma eğiliminde olduğu, 5 Ekim'de ise CIA tarafından Hamas'ın "şiddet eylemlerine" yönelik olasılığının arttığına dair bilgilendirme yapıldığı belirtildi.
6 Ekim, yani saldırının gerçekleştiği günün bir öncesi, ABD yetkililerinin, Hamas'ın "beklenmedik hareketleri" ve "an meselesi olan bir saldırı" konusunda iç raporlar hazırladığına dikkat çekildi.
Ancak, bu kaynaklar, Amerikan istihbaratının, 7 Ekim'deki Hamas saldırılarına dair spesifik detaylar ya da belirtiler sunmadığını ve bu bilgilerin büyük bir kısmını İsrail'den aldığını, fakat bu bilgilerin İsrail ile paylaşılıp paylaşılmadığını bilmediklerini dile getirdi.
Bir brifing katılımcısı, ABD'nin üst kademe yetkililerine sunulan günlük istihbarat brifinglerinde İsrail, Gazze ve Batı Şeria'nın sürekli olarak gündemde olduğunu, bu nedenle bu tür uyarıların "rutin" olarak algılanmış olabileceğini belirtti.
CNN'in haberine ek olarak, Washington D.C.'de görevli bir Orta Doğu büyükelçisi, kendi hükümetlerinin, Hamas'ın silah stoklaması ve Filistinliler arasındaki artan öfke konusunda Beyaz Saray ve ABD istihbaratını sürekli olarak uyardığını ifade etti.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, 29 Eylül'de katıldığı Atlantik Festivali'nde, İsrail ve Filistin arasındaki gerginliğin sürdüğünü, ancak "Orta Doğu'da geçirdiğim zamanın, 20 yıl öncesine göre çok daha az olduğunu" belirtti.
ABD'de, istihbarat değerlendirmeleri, politika belirleyicilere rehberlik etmek ve kararlarını şekillendirmek amacıyla istihbarat kurumları tarafından hazırlanıyor.
