Mehmet Ceyhan; Aşılar varyantlar üzerinde ne kadar etkili...

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, mutant virüslerin belli bir bölgeye hapsedilemediğini söylerken "Bizim kullandığımız 2 aşıda İngiliz varyantını önlemek için etkili. Ama Güney Afrika varyantıyla Brezilya varyantında aşının etkinliğinde azalma var. Korkumuzun nedeni de şu, çok kısa sürede yaydık bu mutant virüsleri" dedi.
Ankara Masası
|
16 Nisan 2021, Cuma - 21:04
Mehmet Ceyhan; Aşılar varyantlar üzerinde ne kadar etkili...

Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, koronavirüs gündemini Ankara Masası özel yayınında Gökhan Gökyıldırım'a değerlendirdi.

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan koronavirüse karşı alınan önlemleri “Devletin aldığı önlemler, bireysel önlemler, aşılama” olmak üzere üç başlıkta açıkladı.

Devletin aldığı önlemlere rağmen bireysel önlemlerde yorgunluk yaşandığını ifade eden Ceyhan “Devletin aldığı önlemlere baktığımız zaman vaka sayısı oldukça yüksek. Yani şuanda Dünya’da nüfusuna göre en çok vaka bildiren 1. sırada ülkeyiz. Şimdi böyle bir salgını böyle bir ortamda ancak çok etkili tedbirlerle azaltmak mümkün. Tabii burada iş gelip de ekonomik duruma ve sosyal duruma dayanıyor. Ve kapattığınız zaman bu kapattığınız yerlerin eğer maddi kayıplarını karşılayamıyorsanız sorunlar çıkmaya başlıyor. Esnafın sorunları diğer oranlarda çalışan insanların sorunları gibi. Bireysel önlemlere gelince tabii burada daha çok insanların maalesef ilkbahar dönemine göre daha az maske ve mesafe kuralına uyduğunu görüyoruz. Bu tabii beklenen bir şey. Bir süre sonra yorgunluk başlıyor. Yani kolay değil insanların uzun süre evde kapanması işte herkes bitsin diye bekliyor. Maalesef şöyle bir psikoloji var, ben bir şey yapmayayım birileri bir şey yapsın bitsin bu salgın diye. Ama maalesef burada hepimize en azından tedbirler almak gibi bir ödev düşüyor.  Devletin aldığı tedbirlere geri dönersek orada ilkbahar dönemini hatırlarsanız bundan daha fazla tedbir almıştık. Neydi işte işyerleri kapalıydı, okullar kapalıydı, kademeli mesai vardı en azından kamuda, özel sektör pek uymadı ama. Bu toplu taşıma araçlarındaki kalabalık epey azalmıştı.” Diye konuştu.

Virüsün bulaş yerleri

“Bizim üç tane önemli bulaş yerimiz var. Bir tanesi ev içi ortam ona pek fazla müdahale edemiyoruz. İkincisi toplu taşıma araçları, üçüncüsü işyerleri.” İfadelerini kullanan Ceyhan “Şimdi iş yerlerinde alınan önlemlere kamuda uyuldu ama maalesef özel sektör pek uymadı. Bizim zorlayarak gerekirse özel sektörü de tedbirlere uydurmamız lazım. Yoksa bugün mesela dışarıya çıktım ben hiç öyle kalabalıkta azalma falan yoktu baya trafik problemi vardı. Araçların içinde kalabalıklar vardı. Dolayısıyla 15 gün bu tedbirleri gözleyip etkisine göre belki yeni tedbirler eklenebilir dedi Sayın Cumhurbaşkanı. Bakacağız 15 gün sonra. Gerçekten alınan bu tedbirlerin etkisini 15 gün sonra ancak görürüz. Eğer beklediğimiz sonucu alamazsak beklediğimiz sonuç kolay değil. Artık 60 binlerden birkaç bine indirmemiz lazım. Hani 5 binlerden bine inmek daha kolaydı şimdi 65 binlerden ineceğiz.Dolayısıyla burada halkında şunu düşünmesi lazım. Aşı olmayabilirdi. Yani bu işle ilgili olan bilim insanlarının hiç birisi bu kadar kısa sürede bir değil birden fazla aşının geliştirilip kullanıma gireceğini beklemiyorduk açıkçası. Çünkü en erken üretilen aşı için 8-10 yıl süre gerekiyor. Şuanda böyle bir aşı var. Biz eğer toplumun yüzde 70-75’ini aşılayabilirsek aşı zaten durduracak pandemiyi.O zamana kadar biraz dişimizi sıkıp tedbirlere uymaya çalışacağız. O dönemi hastalanmadan geçirirsek sonra işte rahat edeceğiz. Rahat etmenin ölçüsü açıkçası toplumun yüzde 70-75’inin aşılanması.” Dedi.

Vatandaş arasındaki yanlış düşünce

Aşılanın kişinin pandemiden kurtulduğuna dair yanlış bir düşünce olduğunun altını çizen Ceyhan, sözlerine şöyle devam etti;

Bir yanlış düşünce var işte. Bir kısım insan hastalığı geçirerek bağışıklık kazanıyor diye. Kesinlikle hastalığı geçirerek gelişen bağışıklık yeterli değil. Zaten bu nedenle hasta olanları aşılıyoruz. Hastalığı geçirenleri 6 ay geçtikten sonra aşılıyoruz. Bugün işte Biontech Pfizer’in aşısı için, Pfizer’in CEO’su bir açıklama yapmış. Belki işte her yıl grip aşısı gibi tekrarlayacağız bunu. Bunu tabii zaman gösterecek. Yani bazı virüsler işte devam ediyor toplumda özellikle grip virüsleri her yıl ama salgın yapmayacak düzeyde. Bazıları da işte bunun atası olan korona virüsün Sars korona virüste Mers’te olduğu gibi bir mutasyona uğrayıp insanlara bulaşamayınca işte yarasaya dönüyor orada yaşamını devam ettiriyor. Dolayısıyla böyle bir şey olursa gerek kalmayacak, bunu bilmiyoruz.  Çünkü henüz bunu ortaya koyabilecek bilimsel bir veri yok açıkçası.

Burada son olarak yanlış bilgiyi düzelteyim. Şimdi insanların bir kısmı sanıyor ki biz işte yüzde 30 aşılama yaparsak vaka sayıları da yüzde 30 azalır diye böyle bir olay yok. Aşılama ancak siz toplumun yüzde 70-75’ini aşılarsanız etkisini göstermeye başlıyor ve vaka sayısını azaltıyor. Bunun nedeni de aşılanan kişilerinde alıp virüsü bulaştırabilmesi. Maalesef elimizde bulaşmayı önleyen bir aşı yok.

İşte o dönemde de biraz kendimizi koruyacağız. Bunun yolu da belli maske ve mesafe. Mesafe için bu mutant virüs çok daha kolay bulaştığı için, o eski okul rehberleri, işyeri rehberlerinde yazan 1 metre kesinlikle yeterli değil, 2 metre olması lazım.

"Korkumuzun nedeni de şu..."

Ceyhan, aşıların bazı varyantlarda etkili olmadığı için bir korkularının olduğunu söylerken “İngiliz varyantı yüzde 50 daha fazla bulaşıyor. Daha ağır bir hastalığa yol açmıyor. Biraz çocuklarda vakalar artıyor çünkü aşı etkili. Bizim kullandığımız 2 aşıda İngiliz varyantını önlemek için etkili. Ama Güney Afrika varyantıyla Brezilya varyantında aşının etkinliğinde azalma var. Yani aşı orijinal virüs ve İngiltere varyantı kadar iyi korumuyor bunlara karşı. O yüzden bundan biraz çekiniyoruz. Mesela Brezilya varyantı bunun 5 katı kadar daha bulaştırıcı. İşte Güney Afrika Varyantı daha az seyrediyor.  Yani korkumuzun nedeni de şu, çok kısa sürede yaydık bu mutant virüsleri. Bizim işte Sayın Bakan’ın birer ay arayla yaptığı basın toplantılarında örneğin 2 ay önce, Güney Afrika Varyantı sadece 9’ken 285’e çıktı sayısı. Sayı olarak çok yüksek görünmeyebilir ama artış hızı önemli burada. Çünkü bunu 1 kişinin 3 kişiye bulaştırdığını düşünürseniz eğer müdahale etmezsek 1 ay sonra bu bine çıkar sonra birkaç bine çıkar. Gene aynı şekilde Brezilya Varyantı da 2 ay arayla 3’ken 166 ‘ya çıktı. Bunun nedeni bizim bir yerde tutamamamız bu varyantları. Şimdi eğer onlar yayılırsa o zaman çok daha büyük bir sorunla karşılaşırız. Aşılama da beklediğimiz etkiyi sağlayamayabilir.” İfadelerini kullandı.

"Bölgesel farklı uygulamalara son vermek lazım"

Seyahat kısıtlamasının yerinde bir karar olduğunu belirten Ceyhan “Onun için bu alınan kararlarda ben uzun süredir söylüyorum seyahat kısıtlaması mutlaka olması lazım diye.  Alınan kararlarda bu seyahat kısıtlaması son derece önemli. Bir de bu kadar büyümüş bir salgında düşünün ki ülkenin her yerine yayılmış, böyle bölgesel farklı uygulamalara son vermek lazım. Yani işte İstanbul’a farklı bir önlem işte rengi turuncuysa farklı bir önlem kırmızıya farklı bir önlem bu denendi, farklı ülkeler tarafından başarılı olmadı. Yani şimdi bu kadar büyük bir salgında yapılması gereken merkezi kararlarla yurdun her yerinde ve aynı önlemin alınması.” Dedi.

"Dünya tarihinde böyle bir aşı geliştirilemedi"

Aşıların yüzde yüz korumadığını vurgulayan Ceyhan “Bir defa hedefe çok yakın aşılama yaptık. Yani yüzde 70-75 aşılama lazım diyoruz. Yaşlarda 65 yaşın üstünde yüzde 75 aşılama olduğunu açıkladı Sayın Bakan. Sağlık personelinde de yüzde 85 aşılama olduğunu söyledi. Tabii bu;  bu gruplardaki vaka sayısını azaltıyor. Ancak şöyle düşünmemek lazım aşı yüzde yüz koruyor, dünya tarihinde böyle bir aşı geliştirilemedi. Biz aşı etkinliğinde şuna bakarız. Yani aşılanan grupta kaç tane hasta var, kaç ağır hasta var, kaç ölüm var, aşılanmayan grupta ne kadar var ikisini karşılaştırırız. Dolayısıyla zaten yüzde 83,5 Türkiye’deki çalışmanın sonucu Sinovac’ın etkinliği. Bu da zaten demek ki yüzde 17 kişi hastalanacak. Bunların içinde bir kısmı yoğun bakıma da yatacak bir kısmı hayatını da kaybedebilir ama şunu unutmamak lazım. Aşılanmayan gruba göre çok daha düşük bu oran. Şimdi dolayısıyla problem 60 yaşın altı” şeklinde konuştu.

Aşıya teşvik uygulamaları

Mehmet Ceyhan, devletin aşıya teşvik eden program uygulaması gerektiğine değinirken şunları söyledi;

60 yaşın altına geldi şimdi aşılama. Çünkü bu grupta aşıya inanç yaşlı grup kadar ya da sağlık personeli kadar yüksek değil. Aşı kararsızlığı çok daha yüksek. Yani insanlar iki türlü aşı kararsızlığına sahip. Birincisi genel bir aşı kararsızlığı olan küçük gruplar var. Bunlar sosyal medyada iftiralar atıyorlar bizlere aşıya falan. Ama esas büyük grubun aslında aşı karşıtı değiller o grup. Mesela çocuklarını aşılatıyor kendisi grip aşısı oluyor zatürre aşısı oluyor ama böyle yeni çıkan aşıyla ilgili hele bir de sosyal medyayı takip ediyorsa orada çıkan yalan haberler, yok işte aşıya çip koyuluyormuşta, bilmem takip ediyorlarmış falan diye mümkün olmayan komplo teorileri var. Onları da görüyorsa kafası karışıyor yaptırsam mı yaptırmasam mı diye.

Bunun mücadele yöntemleri var yani aşı kararsızlığı ile ilgili. Bir defa kesinlikle devlet bu insanların aşıyla ilgili kafasındaki soruları cevaplayacak programlar geliştirmeli. Bunun için bizlerin birkaç kişinin sürekli insanları aydınlatmaya çalışması bütün ülke için yeterli olmuyor ama devlet buna toplum liderlerini kullanarak sosyal liderleri kullanarak o insanlar tarafından takip edilen sanatçıları sporcuları kullanarak bunları mesela basın önünde aşılayarak özellikle ülke liderleri de dâhil buna aşıya olan güveni artırabilir.

İkincisi mesela bu çok denenmiş ve başarılı olmuş yöntemdir. Yani 80 senedir kullanılan bir yöntem. Örneğin 1960’lı yıllarda Elvis Presley gibi o dönemin ünlü işte sanatçılarının aşılanırken olan resimleri işte bütün duvarlara asılmış falan toplumun güvenini artırmak için.

Mesela kamu spotları geliştirilebilir, biz hiçbir şey yapmadan bu aşı kararsızlığıyla mücadele etmeden aşıyı sunarsak eğer orada da aşılama oranları çok düşük kalırsa ki Sayın Bakan dün bir açıklama yaptı yani gelmiyorlar aşıya diye. Yani kendi haline bırakırsanız dünyanın hiçbir yerinde gelmez istediğiniz kadar insan. Onun için çok aydınlatıcı aşı kararsızlığını ortadan kaldırıcı bir program hazırlanıp uygulanmalı.

Okullar hangi kriterlerle açılmalı?

Okulların bir tarih verilerek açıklamayacağını, belli kriterlerin oluşturulması gerektiğinin altını çizen Ceyhan “Şimdi burada önemli bir nokta da şu. Orijinal virüse göre yani Wuhan’dan başlayıp yayılan virüse göre sonradan ortaya çıkan mutant virüsle İngiltere varyantı dâhil yani yüzde 85 vakanın en son bundan kaynaklandığı açıklandı. Burada bütün ülkelerden açıklanan raporlara göre çocuklar daha fazla etkileniyor. Bunun nedeni şu da olabilir 65 yaş üstü korunuyor dolayısıyla hastalık daha çok genç yetişkinlere ve çocuklara kayıyor diye de açıklayabilirsiniz. Ama ortaya çıkan sonuç şu: En çok artış 0-9 yaş grubunda görülüyor. Hâlbuki biz 0-9 yaş grubunu en az riskte grup olarak düşündüğümüz için biz derken dünya da birçok ülke birlikte yaptı bunu. Kreşleri kapatmadık mesela. Şimdi de kreşler açık burada eğer biz şöyle bir açıklama yapıyorsak şu tarihte okulları açacağız diye bu işte bir yanlışlık var demektir.  Yani tarihle okulların açılması belirlenemez.  Burada mutlaka objektif kriterler lazım. Örneğin işte tarama testi yaparsınız Amerika da okula giden her çocuk taranıyor. Ağızdan alınan çok basit bir testle yapıyorlar bunu. Biz de bunu alıp kullanabiliriz. Ama bunu işte eğer yapacaksak bakacağız mademki biz her çocuğa yapamayacağız bunu yani o kadar testi yapma şansımız yok çünkü PCR ile bunu yapmak mümkün değil. O zaman biz de deriz ki Türkiye genelinde 50 bin haftalık çocuk tarayabiliyoruz bunu nüfuslara bölüp örnekten seçerek yani işte o ildeki çocuk sayısına oranlayıp rastgele okullardan gidip örnekler alıp böyle bakabiliriz.  Ve bunun sonucunda işte pozitiflik oranı mesela Amerika dedi ki pozitiflik oranı eğer yüzde 1’in altındaysa açacağım dedi okulları yüzde 3’ün üzerindeyse kapatacağım. Bizde buna benzer bir objektif kriter koyabiliriz. Bu tarihte okulları açacağız değil biz takip ediyoruz şu kriteri sağladığımızda biz okulları açacağız dememiz lazım.

Böylelikle hem okullar daha güvenli hale gelir hem de aileler daha  rahatlıkla çocuklarını gönderirler. Bir de okul rehberi bu orijinal virüse göre hazırlanmış henüz değişiklik yapılmadı bilim kurulunun biran önce mutant virüsü değişikliğini göze alarak mesafe 1 metre yerine 2 metre maske takma anlarını daha da artırarak yeni bir rehber hazırlaması lazım.  “ dedi.

http://www.ankaramasasi.com/haber/715069/mehmet-ceyhan-asilar-varyantlar-uzerinde-ne-kadar-etkili
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.