Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Moskova'da düzenlenen haftalık basın toplantısında güncel konularla ilgili açıklamalarda bulundu.
Fransa'da 27 Haziran'da Nanterre'de gerçekleşen ve bir genç çocuğun öldürüldüğü olay sonrası ülke genelinde başlayan protesto gösterileri hakkında konuşan Zaharova, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, "Rus hükümetinde anlaşmazlıklar olduğu ve Rus silahlı kuvvetlerinin zayıf olduğu" şeklindeki açıklamalarını hatırlattı.
Zaharova, "Bu nedenle, bu açıklamalar çerçevesinde Fransa'daki gösterilere verdiğimiz tepki ölçülü ve doğru bir örnektir. Paris, inceliğin gösterilmesini istiyorsa, kendisi bu konuda örnek olmalıdır." ifadelerini kullandı.
Genç bir çocuğun polis tarafından öldürülmesinin Fransa'daki olayların nedeni olduğunu vurgulayan Zaharova, "Bu bağlamda, Rusya Dışişleri Bakanlığı, Fransa'da ortaya çıkan krizden ve artan şiddet olaylarından derin endişe duymaktadır." şeklinde konuştu.
Fransa'da son yıllarda yabancılara ve göçmenlere karşı düşmanlık ve antisemitizmin arttığına dikkat çeken Zaharova, ülkede insan haklarının ihlal edildiğini ve bu durumun Birleşmiş Milletler dahil uluslararası örgütler tarafından defalarca dile getirildiğini söyledi.
Mariya Zaharova, şunları söyledi:
"Eğer BM gibi örgütler Fransa'daki duruma dikkat çekiyorsa, Fransız yönetiminin kendi sorunlarıyla ilgilenmesi gerekiyor. Fransa yetkilileri, toplumdaki radikalleşmeyi ciddiye almalı ve yabancılara karşı düşmanlığın ve ırkçı duyguların artışına karşı ciddi önlemler almalıdır. Fransız yetkililerini, cinayeti derhal soruşturmaya ve faillerin cezalandırılması için adımlar atmaya çağırıyoruz. Aynı zamanda isyancıların vandalizmini, kamu düzenini bozma eylemlerini ve Fransız güvenlik güçlerinin vatandaşlara karşı hukuka aykırı yöntemler kullanmasını şiddetle kınıyoruz. Fransa'daki durum, ortak Avrupa kıtasının güvenliğini tehdit etmemelidir."
"Ukrayna'ya sağlanan silahlar, Fransız protestocuların elinde"
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Batılı ülkelerin Ukrayna'ya silah sevkiyatı yaptığı konusuna değinerek, "Batı, Ukrayna'da Nazi akımını teşvik ederek, Zelenskiy yönetiminin yaptıklarına göz yumarak pandoranın kutusunu açtı. Bu politikanın sonuçları şimdiden görülüyor. Avrupa'daki radikal milliyetçiler aktifleşti ve ilham verici bir hale geldi. Onlara silahlar sağlanıyor ve her türlü izin veriliyor." şeklinde konuştu.
Zaharova, şunları dile getirdi:
"Eğer basında yer alan haberlere inanacaksak, Nazi grupları Fransa'daki ayaklanmaya doğrudan müdahil oluyor. Acaba Elysee Sarayı'nda bunu düşünen birileri var mı? Eğer yoksa, düşünme zamanı gelmiştir. Kiev'e tedarik edilen silahlar Fransa'da protestolara katılanların eline geçiyor ve polise karşı kullanılıyor. Cumhurbaşkanı Macron bunu kendi halkına açıkladı mı? Yoksa bu gerçek gizlenmeye mi çalışılıyor? Biz bunu açıklayalım. Batı, NATO ve özellikle Fransa'nın Ukrayna'ya sağladığı silahlar ve desteklediği milliyetçiler, Nazi ve faşistleri desteklemek için harcanan para, bumerang gibi geri dönerek kendi topraklarına zarar veriyor ve kendi halkına darbe vuruyor. Bu durumu 1,5 yıl önce dile getirmiştik."
"Yabancılara karşı düşmanlığın desteklenmesi kabul edilemez"
Zaharova ayrıca, İsveç'in başkenti Stockholm'de Irak asıllı Salwan Momika isimli bir kişinin Kur'an-ı Kerim'i yakmasına değinerek, bu olayın Kurban Bayramı'nda gerçekleştiğine ve Müslüman ülkelerin tepki gösterdiğine dikkat çekti.
Bunun ardından Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde protesto gösterilerinin düzenlendiğini hatırlatan Zaharova, Rusya'nın bu konudaki tutumunun değişmediğini belirtti. Zaharova, "Stockholm'deki benzer şekilde yabancılara karşı düşmanca eylemlerin desteklenmesinin kabul edilemez olduğunu vurguluyoruz." dedi.
