Kızılcahamamlı Muzaffer nine 15 Temmuz gecesini anlattı

15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gece Kızılcahamam’dan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne giden, 2 oğlu ve damadı şehit düşen 95 yaşındaki Muzaffer ninenin, acısı 5 yıldır dinmiyor.
Zeliha Demirci
|
14 Temmuz 2021, Çarşamba - 11:16
Kızılcahamamlı Muzaffer nine 15 Temmuz gecesini anlattı

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016 tarihindeki hain darbe girişimi sırasında Kızılcahamam’dan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne giden 2 oğlunu ve damadını şehit veren 95 yaşındaki Muzaffer Gülşen, o karanlık geceyi unutamıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla Kızılcahamam'dan gelerek vatan savunmasına katılan aynı aileden Mehmet Gülşen (61), kardeşi Hakan Gülşen (43) ve kuzeni ve enişteleri olan Lütfi Gülşen (63) F-16 uçağından atılan bomba sonuncunda hayatını kaybetti.

FETÖ’nün ocaklara ateş düşürdüğünü söyleyen Muzaffer nine, o gün yaşananların hala çok taze olduğunu, çocuklarının acısının hiç geçmediğini söyledi. Oğlu Şehit Hakan Gülşen’in kendisini türbe ziyaretine götürdüğü aktaran Muzaffer Gülşen, "Bize hep şehit olacağını söylerdi, oğluma malum olmuş" dedi. Lütfi Gülşen’in eşi Menzule Gülşen, eşiyle son yaptığı telefon konuşmasını anlattı. Eşinin kendisine yaşananların televizyonlarda izlenenlerden daha korkunç olduğunu ve büyük bir mücadele verildiğini söylediğini anlatan Gülşen sonra eşinden ve kardeşlerinden saatlerce haber alamadıklarını anlattı. 15 Temmuz ve bayram günlerinin buruk geçtiğini söyleyen Menzule Gülşen, "devletimiz hep yanımızda, bize çok destek oldular." dedi.

Acılarının da gururlarının da büyük olduğunu kaydeden Menzule Gülşen o gecenin yaşadığı en karanlık gece olduğunu, yaşadıkları acılara birbirlerine tutunarak göğüs gerdiklerini anlattı. Gülşen, "Biz köydeydik Kızılcahamam’a gelince belediye anonsunu duyduk. Eşim kardeşlerimle buluşmuş. Biz haber alamadık onlardan haber aldığımızda 'buralar televizyonda görüldüğü gibi değil, bizi oyalama' denildi. Ben hiç uyumadım sabah 4’e kadar. Kızılcahamam’dan otobüsle gidenler geldi, bizimkiler gelmedi. En son 5 buçukta görüştük. 06.20'de geçe külliye önünde şehit olmuşlar son bombada. Namaz kılmışlar namaz kılıp çıkınca aynı yerde şehit olmuşlar hepsi. Biz 1’de öğrendik. Kardeşimin telefonu düşmüş, başka biri cevap verdi. Biz bütün morgları aradık, bulamamak çok kötüydü onları. Aradık yoklardı. Soğuk hava deposuna koymuşlar. Kaptırmışlar kendilerini bize de cevap vermediler." şeklinde konuştu.

"Kardeşim 'şehit olacağım' diyerek gitti"

Üç şehidin de ayrı ayrı hikayeleri olduğunu söyleyen Menzule Gülşen, "Adli tıptan sonra getirdik memleketimize. Üçü aynı yerde. Bulamamak çok kötüydü, biz mezarları olunca sevindik. Arama dönemi çok kötüydü. Hiçbir hastaneye girişleri olmamış. Vatanları için şehit oldular. Acının yanında çok güzel bir duygu var. O güzel duyguya tutunarak ayakta durmaya çalışıyoruz. Hepsinin hikayesi var. Eşim bayramlık kıyafetlerini giyip gitti. Hakan bayrak istemiş, kocaman bayrak almış, Mehmet şehit olmaya gidiyoruz diyerek gitmiş. Biliyorlar gibi gitmişler. Allah bize sabrını verdi." diye konuştu.

Çocuklarının şehit olduğunu geç öğrendiğini belirten Muzaffer Gülşen, "Oğlum uyuyor sandım ben, o gece aramadım. Onların gittiğini bilmiyordum. Akşam oldu, amcaları geldiler. 'Yaralı geliyorlar' dedi. 'Ölmüşler mi?' dedim. O günkü acı devam ediyor. Hiç unutamıyorum. Ne geceler gündüz oluyor, ne gündüzler akşam oluyor. Sabaha karşı ölmüşler. Akşama kadar haber alamadım. Öldükleri yere gidip baktım. Namazlarını kılıp ölmüşler. Kafalarına düşmüş bomba. Damadım ve iki oğlum, üç kardeş ölmüşler. Küçük oğlum kalkmış önce sonra düşmüş. Hakan oğlum, çocuklardan bayrağını istemiş. Küçük kızı 'gitme' demiş. Mehmet oğlum 'biz şehit olacağız' demiş. Şehit oldular ama gel de anlat. Zor Allah kimseye göstermesin yavrum. Üçü birden bir gecede kayboldu." şeklinde konuştu.

(İHA)


http://www.ankaramasasi.com/haber/889383/kizilcahamamli-muzaffer-nine-15-temmuz-gecesini-anlatti
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.