Eğitimci-Yazar Sadık Gültekin sömestrı işaret etti

Eğitimci-Yazar Sadık Gültekin, koronavirüsün seyrine bakıldığında ilk sömestrin uzaktan eğitim şeklinde gerçekleşebileceğini söyledi.
Ankara Masası
|
14 Ağustos 2020, Cuma - 19:13
Eğitimci-Yazar Sadık Gültekin sömestrı işaret etti

Sadık Gültekin, Ankara Masası’ndan Gökhan Gökyıldırım’ın yeni eğitim dönemine ilişkin sorularını cevapladı.

Gültekin, “Baharla birlikte, sömestrden sonraki ikinci dönemle birlikte, biz belki seyreltilmiş bir eğitimle, belki yarı zamanlı bir eğitimle hem karma eğitim dediğimiz hem uzaktan hem yüz yüze eğitimle ancak o zaman biz öğrencilerimizi okullara döndürebiliriz gibi gözüküyor.” Dedi.

Türkiye’nin 10 Mart’ta pandemi süreciyle tanıştığını ve 26 Mart gibi uzaktan öğretime başladığını hatırlatan Gültekin, “Dünya genelinde Çin’den sonra ulusal ölçekte o kadar çabuk olarak bu uzaktan öğretime adapte olan ikinci ülkeyiz.” dedi.

Gültekin, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sürece çok çabuk adapte olarak EBA’yı devreye soktuğunu, televizyonla destekleyip internetle pekiştirdiğini söyledi.

Başlangıçta aksaklık ve hatalar da olduğunu belirten Gültekin, “Ama niyet iyiydi ve bu kısa sürede bunları gerçekleştirmeye çalıştı.” şeklinde konuştu.

Gültekin şöyle devam etti: “Ve fakat şimdi okullar ne zaman açılacak? Eğer ki bu telafi eğitimi olmasaydı okullar zaten 21 Eylül’de açılacaktı. Veyahut ta 1 hafta sonra 28 Eylül’de açılacaktı. Bu telafi eğitimi devreye girdiği için özel okulların 17 Eylül’de resmi devlet okullarının da Ağustos’un sonunda 31 Ağustos’ta açılması düşünülmüştü. Fakat şu anda öyle bir noktaya geldik ki yine pandemi sürecinde dünyada ve ülkemizde tırmanış var. Şimdi önümüzde sonbahar var. Grip salgınları başladığı zaman Kovid-19 ile Grip nasıl eşleşir bunu bilemiyorum. İki gün önce Amerika Birleşik Devletlerinde bir okulda 800 öğrenciye Kovid-19 teşhisi konuldu. Ve okul karantinaya alındı. E şimdi yazın sosyal mesafeyi doğal olarak dışarıda da olduğumuz için bu iş oluyordu yani sosyal mesafe oluyordu. Sonbaharla birlikte kapalı mekanlara daha fazla gireceğimiz için ve okullarda bu kapalı alan olduğu için bu olayın kontrolü daha zor olacak. Açıklanan şey 21 Eylül olarak ama bu tavsiye kararı arkası açık 21 Eylül'de veya 21 Eylül'den hemen sonra okullar hemen açılacak diye bir ifade söz konusu değil. Şahsi fikrim bu inşallah olmaz. İnşallah beklediğimiz gibi, ümit ettiğimiz gibi çocuklarımız okullarına ve öğretmenlerine kavuşur, öğretmenlerimiz de yavrularımızı kucaklayabilir. Ancak öyle bir tablo ile karşılaştık ki tırmanış tekrar yükselmeye başladı. Ve dolayısıyla benim şahsi fikrim okullar ilk sömestre yani sömestr tatiline kadar bu süreçte uzak eğitim bu şekilde devam eder gibi geliyor. Baharla birlikte sömestrden sonraki ikinci dönemle birlikte biz belki seyreltilmiş bir eğitimle, belki yarı zamanlı bir eğitimle hem karma eğitim dediğimiz hem uzaktan hem yüz yüze eğitimle ancak o zaman biz öğrencilerimizi okullara döndürebiliriz gibi gözüküyor.”

 Gültekin, YÖK’ün de  “1 Ekim’den sonra üniversiteler açılabilir dediğini” ama bunun da sadece  bir ihtimal olduğunu dile getirdi.

Türkiye’nin OECD’ye üye 77 üye ülke arasında o uzaktan öğretimde sondan 4’üncü, yani 74’üncü sırada olduğunu anlatan Gültekin şunları söyledi: “Çünkü daha önceden böyle bir alt yapımız böyle bir hazırlığımız böyle bir beklentimiz ne yazık ki yoktu. Çok kısa sürede bunu gerçekleştirmeye çalıştık. Kısa sürede uzun bir mesafe alabildik. Ama üye ülkeler arasında OECD raporuna göre sondan 4’üncü sıradayız. İnternet erişimi başlı başına bir sorun orada da 77 ülke arasında internet erişiminde 64’üncü sıradayız. Dolayısıyla bu sorunlar hem alt yapı sorunları hem içerik sorunu karşımızda en büyük engellerin başında geliyor. Avantajlı olduğumuz nokta da var OECD raporuna göre öğretmen yaş ortalaması bayağı bir yaşlı yani 46 yaş ortalaması var. Türkiye’ye baktığımızda genç dinamik bir öğretmen topluluğuyla ve  yaş ortalaması OECD ortalamasının bir hayli altında olan 36 dolayında olan öğretmen kesiminde. Demek ki eğitim teknolojilerine değişim teknolojilerine daha yakın daha çabuk adapte olabilecek bir öğretmen kesimiyle karşılaşıyoruz. Ama bu olay tabi sadece teknolojiyle değil öğretmenin aynı zamanda içerik olarak da düşünce olarak da bu sisteme adapte olabilmesi lazım.”

Eğitimci Yazar Sadık Gültekin’in, eğitimci, öğrenci, veli ve devlet açısından salgın sürecindeki eğitime ilişkin değerlendirmeleri bir tık ötede…

http://www.ankaramasasi.com/haber/78522/egitimci-yazar-sadik-gultekin-somestri-isaret-etti
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.