İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Ankara Masası Genel Yayın Yönetmeni Fatih Atik'in sorularını yanıtlayan Ağıralioğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Ekonomik kurtuluş savaşı" sözlerine ve AK Parti Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ'ın vatandaşlara yönelik "Ayda iki kilo et yiyorsak yarım kilo yeriz." şeklindeki önerilerine tepki gösterdi.
" Ben bu gördüklerimden çok şaşkınım" diyen Ağıralioğlu, AK Partili isimlere seslenerek "Yolun başında iyi insanlardınız. Size ne oldu?" diye sordu.
Ağıralioğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
İktidarın 20 yıllık siyasi süreci içerisinde bu final. Son dönem. Dillerine pelesenk ettiler. Başımıza bir felaket geldi mi bu dış mihrakların işi. Lobilerin hükümetle ilgili mutlaka özel gündemleri var. Ne yapıp edip domates, soğan, körü ya da döviz üzerinden bu hükümetle ilgileniyorlar. Hükümet adına konuşan Cumhurbaşkanı dahil bütün kurmaylarının şöyle bir düşüncesi var; Türkler'in ilk defa mücadelesi var. Bunlardan önce mücadele yoktu, biz hükümetten önce mızraklarla gezip yapraklarla örtünüyorduk. Sanki şimdi milli bir dirilişe çıktık. Dünyanın hiç bir yerinde hiç bir devletin itibar etmeyeceği bir algoritma bu. Bu ciddiye almadığımız algoritma üzerinden değerlendirme yapmak bile milletimize hakarettir. Bu cümlenin neresini düzelteyim?
Bu sizin ekonomik savaş vermiş haliniz mi? 2022 bütçesinde koyduğunuz faize bakın. 240 milyar. Bu sizin ekonomik bağımsızlık savaş şekliniz mi? Garanti ödemeleri diye 45 milyar dolar koymuşsunuz. Bu sizin mücadele şekliniz mi? Vatandaşlarımızın şunu anlaması gerek. Kamu kaynakları israf edilince, bu israftan doğan açığı kapatmak için vergi artar, zam gelir. Yük bir şekilde vatandaşa yansır. Telefonları, otomobilleri bu kadar pahalandıran durum kamu kaynaklarının etkin kullanılmaması. Siz kamu kaynaklarını israf ederseniz ailesini tefeciye düşürmüş bir baba gibi olursunuz. Alacaklılar gelir ama daha önce evdekileri satmışsınızdır. Hükümetin rolü şu anda ailesini tefecinin eline düşürmüş bir baba gibidir.
Bu konuşulanların bizde karşılığı yoktur. Verilecek zamanı bile ziyan görüyoruz. Memleket kötü yönetiliyor. Kaynaklar israf ediliyor. Bu ülkenin bir an önce ciddiyete ihtiyacı var.
Türkiye'de yaşadığımız şey kamu kaynaklarını israfıdır. Kamu kaynaklarını yatırıma dönüştürürken yandaşı zengin etme hevesine kurban giden hükümetin berbat finalidir bu. Ellerinden hükümetin yönetimini alacağız.
AK Partili Zülfü Demirbağ'ın sözleri
Bizim muhalefet olarak hiçbir şey yapmamıza gerek yok. Bu beyefendilerin tavsiye ettiklerini dev ekranlar kurup vatandaşlara izleteceğiz.
Bizim 20 yıllık hükümete verdiğimiz destekten sonra hükümetin bize verdiği tavsiyeye bakar mısınız? "Yemeyin, porsiyonlarınızı küçültün, peteklerinizi kısın ama yeter ki lobilere teslim olmayın" Bunlar televizyonda komedi filmlerinde olsa tebessüm ettirebilir. Dünyada rekabet edilemez bir ülke haline geleceğiz denilerek başlayan bir yol bakın nereye geldi? Bu artık millete hakarete geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın nas açıklaması
Kamu kaynakları israf edilmiş, açığı var. Siyasetin yüzde 50+1'e sıkıştığı alanda vatandaşınıza ortaya koyduğunuz hiç bir hedefi tutturamamış olmanızdan dolayı mesuliyetinizi ayetlerle savuşturma hevesinden başka bir şey görmüyoruz. Şimdi "sebzeleri mevsimli mevsimsiz yemeyin" sözlerini hutbeye çevirsinler. Faiz, iftira, israf, torpil, yolsuzluk haram. Bu haramların hiç birisi yönetirken aklınıza gelmedi de bitirdiğiniz paranın kılıfını ararken mi aklınıza geldi. Bu kadar faizi öderken aklınıza gelmeyen haram memleketin kaynaklarını israf ettiğiniz zaman mı aklınıza geldi.
AK Partililere seslendi: Size ne oldu?
Ben bu gördüklerimden çok şaşkınım. AK Parti'ye karşı politik bir itiraz değil benim ki. Bu insani bir itiraz. Size ne oldu? Siz yolun başında iyi insanlardınız, hassasiyetleri olan insanlardınız, empati sahibi olan insanlardınız. Vatandaşın size ey verip vermediğinin ayrımını yapmadan derdini duyabilen insanlardınız. Demokrasi, hak, hukuk, yetim hakkı diyen insanlardınız. Tayyip Bey, Keçiören'de üç katlı bir evin dubleksinde oturuyordu. "Makam arabalarını satacağım, lojmanları özelleştireceğim" demişti. Parmağındaki yüzükle başlanmış, simitle başlanmış yol. Tayyip Erdoğan, 20 yıl önce 'Bizi zengin et' diye yetki vermiş milletinin karşısına simit hesabıyla çıkarsa ben siyaseti bırakacağım."
