Bahçeli'den Davutoğlu'na 28 Şubat tepkisi!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Gelecek Partisi Ahmet Davutoğlu'nun açıklamalarıyla ilgili "Bak Davutoğlu, benim 28 Şubat 1997'de Başbakan Yardımcısı olduğumu ispat etmezsen, namerdin en önde gidenisin." dedi.
Ankara Masası
|
22 Şubat 2022, Salı - 11:12
Bahçeli'den Davutoğlu'na 28 Şubat tepkisi!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup toplantısında Gelecek Partisi Ahmet Davutoğlu'nun "28 Şubat’tan son bahsetmesi gereken kişi Sayın Bahçeli’dir. Çünkü, 28 Şubat’ın Başbakan Yardımcısıdır Bahçeli" ifadelerine tepki gösterdi.

Bahçeli "Bak Davutoğlu, benim 28 Şubat 1997'de Başbakan Yardımcısı olduğumu ispat etmezsen, namerdin en önde gidenisin" diye konuştu.


İşte Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları:

Şiddetin olduğu yerde hayır yoktur, huzur yoktur. Özellikle kızlarımızı, çocuklarımızı, masum insanlarımızı hedef alan şiddet dalgası hepimizin ortak şikayet konusudur. Beyaz gelinliğiyle evinden çıkması gereken bir kız çocuğu kefene sarılarak bu dünyadan göçmüştür. Şiddetin önüne geçmek mecburiyetindeyiz. Şiddete tolerans gösterilemez. Alçakları en ağır şekilde cezalandırmak hukukun temel görevi, hepimizin takibini yapması gereken başlıca konudur. Kadına yönelik saldırılar, medeniyet ilkelerimizin çiğnenmesi demektir.

26. dönemde TBMM'ye sunduğumuz ruh sağlığı yasa teklifinin bir an evvel görüşülüp yasalaşmasını, kadın cinayetleri, tecavüz suçlarında caydırıcı sonuçlar alabilmek için idam cezasının bile tartışmaya açılmasını, şiddeti özendirip teşvik edecek her türlü haberden ve yayından kaçınılmasını, üniversitelerin sosyoloji, psikoloji gibi bölümlerinde görev alan akademisyenlerin öncülüğünde ülkemizin şiddet haritasını çıkarmasını, toplumun her kesimine ulaştırılmasına önermiştim. Bugün de aynı çizgideyiz. 16 yaşındaki Sıla kızımız olmak üzere, cinayete maruz kalan tüm insanlarımıza Allah'tan rahmetler niyaz ediyorum.

"Soykırım suçu işlenmiştir"

Küçük düşünenlerin gölgesiyle beraber gelecekleri de küçüktür. Biz ne geride kalacağız, ne yem olacağız ne de yutulacağız. Yürüdük mü tozumuza bile yetişemezler. Kim bizi yutmaya kalkarsa hepsinin birden nefesini keseriz. Bilmeyen varsa hatırlatayım; bizim adımız Türk milletidir. Bugün 3 kıtada 30 ayrı ülkede manevi anıtlarımız olan 80 şehidimiz ismimizin ne kadar geniş coğrafyalarda yankılandığının kanıtı değil de nedir. Doğal ve doğru olacağı üzere, nerede bir soydaşımız varsa gözümüz oradadır. Karabağ'dan Kırım'a, Kıbrıs'tan Kudüs'e varıncaya kadar 3 hilalin ayak izleri vardır, silinemeyecek adı ve sanı vardır. Hocalı bunlardan yalnızca bir tanesidir. Soydaşlarımızın kanı dökülmüş, canımızdan can gitmiştir. Hocalı hala tedavi edilmemiş bir yaradır. 7 bin nüfuslu Hocalı'da bir soykırım suçu işlenmiştir. 613 soydaşımız şehit edilmiş, geride kalanlar yerinden yurdundan edilmiştir.

Hocalı, stratejik değeri çok fazla olan yurt köşesidir, hala feryat etmektedir. Ermenistan'ın takip ettiği savaşlar, yeni topraklar politikası zor kullanılarak çöpe atılmış, Türk coğrafyası uyanışa geçmiştir. Türk'ün damarına basanlar, vatanına göz koyanlar, doğduklarına pişman edilmişlerdir.

Türk milletinin tek yürek olması zalimlere unutamayacakları bir ders vermiştir. Azerbaycan lehine sahada üstünlük kurulmasının önü açılmıştır. Azerbaycan ile Ermenistan arasında imzalanan anlaşma zaferi teyit eden tarihi bir belge hükmündedir. Dağlık Karabağ'ın bütünüyle Azerbaycan'a geçeceği zaman da gelecektir. Çünkü Hocalı Türk'tür, Dağlık Karabağ Türk'tür. Bu tarih gerçeğini kimse değiştiremeyecektir. Bir kere kalkan bayrak bir daha inmeyecektir, vatanımız bölünmeyecektir.

Yazılan senaryo vahimdir, tehlike büyüktür. Ermenistan'ın Karabağ'da zaman zaman tacizlerde bulunması maksatlı bir tutumun göstergesidir. Biz hiçbir devletle husumet kamplarına ayrılmayı da aklımızdan geçirmiyoruz ancak muhatap ülkelerden dürüstlük bekliyoruz. Bu beklentimizi karşılayan ülkelerle iyi komşuluk ilişkilerimizi sürdürmek vazgeçilmez bir amacımız olmalıdır. 

Rusya-Ukrayna krizi

Rusya ile Ukrayna arasında süregelen yüksek gerilim boyut değiştirmektedir. Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson, Kiev'in kuşatılarak bir işgale hazırlık yapıldığını iddia etmiştir. Buna rağmen tehlikeli iddialara Rusya tarafından yalanlanmıştır, aynı Rusya balistik ve seyir füzeleriyle bir tatbikat yapmıştır. Bu tatbikatı Putin anbean takip etmiştir. Rusya-Ukrayna sınırında OHAL ilanlarının yapıldığı, sivillerin tahliye edildiği anlaşılmaktadır. Rusya parlamentosunun alt kanadı olan Duma'da ayrılıkçı bölgelerin tanınması ve Putin'in buna resmen olur vermesi yangına körükle gitmekten başka bir anlam taşımamaktadır.

Putin geçen hafta Ukrayna sınırından askerlerinin çekileceğini söylese de ABD Dışişleri Bakanı asker çekilmediğini açıklamıştır. NATO çekilme için yeterli kanıt olmadığını açıklamıştır. Biden bir yönüyle Ukrayna'nın egemenlik haklarını da zedelemiştir. ABD, Rusya barış ve istikrara hizmetten uzağa savrulmuştur. Ukrayna'nın geleceğini veya güvenliğini konuşacak tek mecri tüm Ukrayna vatandaşlarıdır.

Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne saygılı ve uyumlu olmamıştır. Putin geçen hafta Ukrayna sınırdan askerlerin çekileceğini söylese de ABD askerlerin çekilmediğini açıklamıştır. Hem ABD hem Rusya, barış ve istikrara hizmetten uzaklara savrulmuşlardır. Biden, bir yönden Ukrayna'nın egemenlik haklarını zedelemiştir. 16 Şubat tarihinde toplanan NATO toplantısında, Ukrayna devlet Başkanı Ukrayna'ya düşen bomba Avrupa için tehdittir ifadesi, tabloyu ortaya koymuştur. NATO Genel Sekreteri, Rusya'nın Ukrayna sınırında asker çekmediğine değinmiştir. MHP olarak bu savaşı doğru bulmuyoruz. Barış için diplomasinin tek yol olduğunu savunuyoruz. Savaş çıktı çığırtganlığı yapan ülkelerin iyi niyetli olmadığını biliyoruz. Ukrayna'nın siyasi toprak bütünlüğüne saygı duyulmalıdır.

"İBB Başkanı Türkiye'yi kötülüyor"

Rusya ile Ukrayna arasında bir savaş halinin bölgesel ve küresel çapta bir yarılamalara yol açacağı ortadadır. Dünya Rusya Ukrayna arasındaki, cepheleşmeye kenetlenmişken, Türkiye'yi temsilen Milli Savunma Bakanımızın güvenlik toplantısına katılmışken, İBB Başkanı'nın Münih'e gitmesi dikkatimizi çekmiştir. Bu şahıs konferans koridorlarında ne arıyor? Üstüne vazife olmayan konularda görüş bildirme merakı olan bu şahıs Ukrayna Rusya barışından bahsetmiş, Türkiye'de demokrasinin sakatlandığını ama ölmediğini ifade etmiş. İBB başkanı hiç utanmadan Türkiye'yi kötülemiş ve kötü göstermiştir. Bu kimliksizliktir. Türk Milletinin oyuyla seçilen belediye başkanının bu tutumu fosilleşmiş zihniyetini ele vermiştir. PKK sevdasını her fırsatta dile getiren Cem Özdemir'le fotoğrafı PKK'yla buluşmak demektir. HDP'ye zeytin dalı uzatmak demektir. İstanbul demokrasiye aç olsaydı sen ekmeğe muhtaç olurdun. Türkiye'de demokrasi sakat olsaydı belediye başkanı olmanı rüyanda görürdün.

Davutoğlu'na tepki

Demokrasimizin eksiği olabilir, ama sakat olduğunu iddia etmek akıl tutulmasıdır. Ülkemizi hiçbir uluslarası toplantıda yaralayıcı, yıpratıcı konuşammak esastır. Bu kapsamda tavizsiz tutum temel ilkemizdir. Milli duruş adamlık ister. Ne var ki adına millet itttifakı denilen zillet oluşum b u tabolonun tam tersine yelken açmıştır. Zillet ittifakının 661 formatında planladığı toplantı 1 hafta boyunca tartışılmışır. O masa umudun masası gibi pek çok saçma sapan açıklamalar yapılmıştır. Mizahi karakteri üst düzey olan şu açıklamaya bakar mısınız, yuvarlak masa heyecan yaratmış o masa vatan aşkıyla toplanmış. O zaman ne arıyorsunuz vatan hainlerinin yanında. İşte bu suç üstü halidir. HDP'lilerin periyodik olarak getirdikleri zilletin ortaklarının uykularını kaçırmıştır. Serok Ahmet'in akıl sağlıyığla ilgili ciddi endişeler taşıdığımı söylüyorum. Yazık olacak Serok'a. Serok demişki, Türkmen diyarıdır. Yuvarlak masa gelenektir. Burasının Türkmen diyarı olduğu doğrudur, ama Serok'un bu diyardan bağı kopalı çok olur. Serok şu ifadeyi utanmadan dile getirmiş. 28 Şubat'ın Başbakan yardımcısı Bahçeli'dir demiştir. Benim 28 Şubat'ta benim Başbakan yardımcısı olduğumu ispat etmezse namerdin en önde gidenisin.

" Tarkan geçecek diyor"

Tarkan bir şarkı sözü yazmıştır. Tarkan geçecek diyor, bunu da Anadolu'ya yakın bir şiveyle söylüyor. Elbet geçecek, sorunlar bitecek, salgın geçecek, dertler bitecektir.

6 rakamına lütfen dikkat buyurunuz. Bu rakamı ters çevirdiğinizde 9 rakamı ortaya çıkar. 

Mesele bakmak değil görmektir. Yuvarlak masa çerçevesinde kurulan tuzaktır, kumpastır. Türkiye'nin sırtına bindirilmek istenen ağır külfettir.

9 rakamına bakınca gördüğümüz huzurdur, havaya kaldırılan 9 tuğdur, 9 ışıktır, sosyal ve ekonomik sorunların süratle geçeceğinin müjdecisidir. Çoğu gitmiş azı kalmıştır. 

Tarkan şarkı sözleriyle Covid-19'u kastettiğini söylüyor. Hayır diyorlar sen iktidarı kastettin. Bu saptırmanın kime ne faydası vardır. İktidar şarkıyla kurulmadı. Velevki iddialar doğru olsun iktidar bir şarkıyla yıkılamaz.

Bir şarkı sözünden yeni bir kutuplaşma sağlamanın bir faydası yoktur.

http://www.ankaramasasi.com/haber/1318376/bahceliden-davutogluna-28-subat-tepkisi
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.