Serhan Yücel, Ankara Masası canlı yayınında Genel Yayın Yönetmeni Fatih Atik’in konuğu oldu.
20 yıllık AKP iktidarının sonuna gelindiğini belirten Yücel,“Gitmemek için her türlü gayreti gösterecekler, zaman zaman çamur atacaklar, 6’lı masayı dağıtmak için siyaset mühendisliğine başvuracaklar” şeklinde konuştu. Yücel, 6’lı masa ile milletin, uzlaşma kültürünün aranan, istenen, beklenen tablo olduğunun farkına vardığını da vurguladı.
Serhan Yücel, bu büyük uzlaşmanın ve millette karşılık bulmasının iktidarda rahatsızlık yarattığına işaret etti.
Yücel şunları söyledi:
“AK Parti’nin düşman yaratma oyunu 6’lı masa ile bozuldu”
“Çünkü AK Parti ilk günden beri bir tane düşman yaratıyor. Bu düşmanın etrafında kendi taraftarı olmasa bile düşmanın karşısında kendini konumlandırıyor. Dolayısıyla insanlar AK Parti'ye oy vermek değil. Karşı tarafa oy vermemek için toplanmış oluyor. A Parti aldığı oyların büyük bir kısmını aslında AK Parti olduğu için değil. Karşı düşmanın tarafında olmamak için topluyor oyları. 6'lı Masa bunların reflekslerini bozdu. Buna karşı başka bir çaba sarf ediyorlar ama beceremiyorlar.”
Demokrat Parti Genel Sekreteri Doçent Serhan Yücel, bu süreçte hayal edilmesi güç ve çok çirkin eylemler de yapılabileceğini ancak bunlara hukuk içinde her türlü cevabı vereceklerini kaydetti.
“AKP cansız ve idealsiz bir kadrodan ibaret”
“Demokrasinin çözemeyeceği hiçbir problem yoktur.” İfadesini kullanan Yücel şöyle devam etti: “Bütün hepsine de cevap vereceğiz. Hepsine de hazırız. Ama önemli olan uzlaşma kültürünü milletimize aşılıyoruz. Benim gördüğüm bu. 6'lı Masa'yla umut aşıladığımız masayla bütün saldırılara karşı dik duracağımızı söyleyebilirim. Bir sıkıntı olmayacak. Elbette ki bu süreç çok sancılı. 20 yıllık iktidarda devlet kurumlarını ele geçirmek mantığıyla hareket ettikleri için...1940'lı yıllarda Adnan Menderes'in dediğini tam da AK Parti için söyleye biliriz. Şuan da AKP iktidarı devletin arabasına binmiş, devletin kılıcını kuşanmış, cansız ve idealsiz bir kadrodan ibaret kalmıştır. Bu kadro artık gideceği günü sayıyor. Onlara ayrılan sürenin sonuna geldiğimizi de yaşayıp göreceğiz.”
