Meral Akşener'den istifa çağrısı

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) enflasyon sepeti içerisindeki maddeleri açıklamama kararını eleştirerek, "Ya göreviniz yapın, ya da o görevlerden devlet insanı vakarıyla şerefinizle ayrılın" dedi.
Ankara Masası
|
08 Haziran 2022, Çarşamba - 10:58
Meral Akşener'den istifa çağrısı

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Akşener, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin "Enflasyonla birlikte büyümeyi tercih ettik. Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyorlar" sözlerine tepki gösterdi.

 "Böyle bir rezalet olabilir mi?" diyen Akşener "Utanmadan dalga mı geçiyorsunuz? Dar gelirli vatandaşı, vatandaştan saymayan bir uygulama olabilir mi? Ay sonunu getiremeyen insanların vebali boynunuza." dedi.

Akşener, TÜİK'in kendisini, bu ülkenin vatandaşına karşı değil, sadece Sayın Erdoğan’a karşı sorumlu hissettiğini öne sürdü. "Rakamları belirleyen zevata, bir çift sözüm var" diyen Akşener, "Açıkladığınız rakamlar, işçinin, memurun, emeklinin, maaş zammını belirliyor. Ay sonunu getiremeyen insanlarımızın vebali boynunuzda. Gelin, iki cihanınızı da karartmayın. Gelin, bu milletin ahını, daha fazla almayın. Ya görevinizi hakkıyla yapın ya da millete karşı sorumluluğunuzun farkındalığıyla, o görevlerden, devlet insanı vakarıyla, şerefinizle ayrılın" diye konuştu.

Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

"Bir an önce kendine gel"

Hayırdır Sayın Erdoğan İstanbul Sözleşmesi'nin cumhurbaşkanlığı kararıyla fesih edilemeyeceğini duymak çok mu zoruna gitti? Yarıyı tamamen vesayetin altına almadığın için çok mu darlandın? Bu devlet kimsenin babasının çiftliği değil. Bu kurumlar kimsenin şahsi şirketi değil .Bu kurumlarda çalışan hiç kimse de emir erin değil. Bir an önce kendine gel. Sakın aklından çıkarma ne yaparsan yap Türkiye'ye diz çöktüremeyeceksin. İlk seçimde yetkiyi alıp Türkiye'yi içine soktuğun bu kurumsuzlaşma çukurundan çekip biz çıkaracağız

"Kirli bir zihniyet ile karşı karşıyayız"

Millete hesap vereceğine, milletten hesap soran, vatandaşının taleplerini dinleyeceğine, kendi taleplerini vatandaşa dayatan, insanının hakkını koruyacağına, hak yiyeni savunan, kirli bir zihniyetle karşı karşıyayız. Sayın Erdoğan ve arkadaşları sayesinde, artık her yeni güne; 'Bugün acaba ne olduk?' diye uyanıyoruz. 'Bugün acaba hangi hakarete maruz kaldık?' diyoruz. 'Bugün acaba hangi konuda suçlandık?' diye uyanıyoruz. Çünkü Sayın Erdoğan, milletimize yönelttiği hakaretler yelpazesini, her geçen gün, daha da çirkinleştirerek genişletmeye devam ediyor.

"Sürtük" tepkisi

Tarihinin her döneminde, 'Aziz' olan, Büyük Türk Milleti, Ak Parti iktidarı nezdinde; Bir gün hain oluyor. Bir gün terörist oluyor. Bir gün nankör oluyor. Bir gün şükürsüz oluyor. Bir gün vicdansız oluyor… Nitekim geçtiğimiz hafta da, hiç utanmadan, sıkılmadan, zerre duraksamadan, bu aziz millete, 'çürük ve sürtük' dendi. Bu hakareti; denize dökülüşünü unutamayan bir Yunanlı etmedi. Bu hakareti; geçmiş yenilgisinin karın ağrısını taşıyan bir İngiliz de etmedi. Bu hakareti; travmalarını atlatamayan bir Fransız da etmedi. Bu hakareti; Bu ülkenin Cumhurbaşkanı etti, Cumhurbaşkanı! Yazıklar olsun! Bak sayın Erdoğan; sen bu ülkenin Cumhurbaşkanı seçildiğinde bir yemin ettin. Neydi o yemin hatırlıyor musun? Ben sana hatırlatayım...

'Devletin varlığını ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağına' yemin ettin! 'Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağına' yemin ettin! 'Milletin huzurunu ve refahını koruyacağına, millî dayanışma ve adalet duygusu içerisinde, herkesin, insan haklarından ve temel hürriyetlerinden, yararlanması ülküsünden ayrılmayacağına', yemin ettin! 'Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefini korumak, yüceltmek, ve üzerine aldığın görevi tarafsızlıkla yerine getireceğine' yemin ettin!

"Hani nerede senin yeminin"

Üstelik bu yemini; büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusun ve şerefin üzerine ettin. Hani nerede senin yeminin? Hani nerede milletin huzuru ve refahı? Hani nerede hürriyet? Nerede insan hakları? Nerede adalet? Nerede Atatürk ilke ve inkılapları? Sen yeminini bozdun, Sayın Erdoğan!"

Ne oldu Sayın Erdoğan? Sadece şehirli kadınlar kızdı zannettin değil mi? Sadece oyuna talip olmadıkların öfkelendi sandın değil mi? Sadece karşı mahalle diye bildiklerine hakaret ettin diye düşündün değil mi? Ama yanıldın, hem de çok büyük yanıldın. Ben o gün de söylemiştim, bugün de tekrar ediyorum. Gezi, başlangıcından, bizzat senin elinle rayından çıkartılmasına kadar geçen süreçte; sağcısından solcusuna, muhafazakarından sekülerine, kadınından erkeğine, yaşlısından gencine, herkesin; istibdat rejimine karşı sergilediği, bir ruh, bir duruş, bir direniştir.

"Milletin namusuna dil uzatan Cumhurbaşkanı olmaz"

İstesen de, istemesen de, bu gerçeği değiştiremezsin. Ne yaparsan yap, bu ruhu yenemezsin! Ne kadar sayıp sövsen de, işte en sonunda böyle mağlup olursun! Ama hiç merak etme; Sana esas dersi, bu aziz millet sandıkta verecek! Edebi de, ahlakı da, saygıyı da, sana sandıkta gösterecek! Sen, 'milletin dili' diye, edepsizliği haklı çıkarmaya çalışadur, hakaret ettiğin bu aziz millet, sana en okkalı tokadını sandıkta gösterecek! Çünkü; Birleştireceğine, nefret saçandan Cumhurbaşkanı olmaz! Çünkü; milletin namusunu koruyacağına, namusa dil uzatandan, Cumhurbaşkanı olmaz! Çünkü; devletin varlığına sahip çıkacağına, kendini devlet yerine koyandan, Cumhurbaşkanı olmaz! Çünkü; Türkiye Cumhuriyeti’nin, şanını ve şerefini yücelteceğine, ayaklar altına aldırandan, Cumhurbaşkanı olmaz!

http://www.ankaramasasi.com/haber/1560184/meral-aksenerden-istifa-cagrisi
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.