14 Mayıs'ta gerçekleştirilecek cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerine az bir süre kala Cumhurbaşkanı Erdoğan gençlerle bir araya geldi.
Bu akşam 21.00'den itibaren TV kanalları ve sosyal medya hesaplarından yayınlanacağı yayınla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan " Gençler sordu, ben cevapladım" paylaşımında bulundu.
Yayın sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yöneltilen muhalif sorular ise dikkat çekti.
O sorulardan bazıları şöyle;
Deprem sürecinde Hatay Kırıkhan’daydım depremle birlikte göçük altında kaldık, babamı kaybettim. Depremde çadır satan huzur hakları gibi sebeplerle Kızılay Genel Müdürü ve Kızılay çok fazla gündeme geldi bu konu hakkında ne düşündüğünüzü merak ediyorum.
Hukukun siyasallaştığı yargı bağımsızlığına gölge düştüğü yönünde birçok eleştiri ve iddia var. Sizin bu konu hakkında görüş ve düşüncelerinizi merak ediyorum.
HÜDA PAR geçmişinde bir terör örgütü ile anılıyor. HDP ve PKK bağını Millet İttifakı’nı eleştiriyorsunuz. AK Parti ve HÜDA PAR iş birliği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Muhalefetin ‘tek adam rejimi’ diye eleştirdiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili düşüncelerinizi merak ediyorum.
Sınırsız ve kontrolsüz şekilde artan kira fiyatları hakkında düşünceleriniz neler?
Gençleri ikna etmekte zorlandığınızı düşünüyor musunuz?
Seçim süreci boyunca tüm tarafların birbirine karşı sert tutumlar gösterdiğini gördük. Sizce bu sert tavırlar seçim sonrası atmosferine nasıl yansıyacak?
Selahattin Demirtaş’ın hapiste olması Türk demokrasisi için bir ‘eksiklik’ olarak lanse ediliyor. Ne düşünüyorsunuz?
Hapiste çok sayıda gazeteci olduğu Türkiye’de basın özgürlüğü olmadığı yönünde iddialar var bunun hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Togg gibi TCG Anadolu gibi önemli projeleri de takip ediyorum. Vatandaşın sofrasında bulunan patates soğan gibi temel ihtiyaç kaynaklarının fiyatlarındaki dalgalanmalar sizce önemli değil mi?
Diğer partilere karşı sert ithamlarda bulunuyorsunuz. Kimi zaman partileri terörle ilişkili kimi zaman da LGBT’li olmakla suçluyorsunuz tüm bunlara bakınca da ayrıştırıcı ya da kutuplaştırıcı bir dil kullandığınız düşünülüyor. Bunlara cevap olarak ne söyleyebilirsiniz?
Başta Suriyeliler olmak üzere mültecileri ne zamana kadar ağırlamayı düşünüyoruz?
