Türkiye Kamu-Sen, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nun memur maaşları ve emekli aylıkları konusundaki kararına dair yaptığı açıklamada, "Resmi enflasyon tahmini yüzde 33 iken, kamu çalışanlarına toplamda yüzde 25'lik bir artış yapılmasının memur ve emeklileri enflasyona karşı zayıflatmaktan başka bir açıklaması olamaz." şeklinde ifade etti.
Konfederasyon tarafından yapılan bildiride, 1 Ağustos'ta başlayan 7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin, hizmet kollarında uzlaşma ve genel konularda uzlaşmazlıkla sonuçlandığı belirtildi.
Açıklamada, bu noktada Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nun, toplu sözleşme masasındaki zam teklifini olduğu gibi kabul ettiği belirtildi ve piyasa gerçekleri ile uyuşmayan, büyüme gözetmeyen, hatta resmi enflasyon tahmini ve beklentilerinin bile altında kalan zam oranının kabul edilemez olduğuna vurgu yapıldı.
Yapılan açıklamada şu değerlendirmeye yer verildi:
"Toplu pazarlık sürecinde harcanan zaman ve emeğin, kamu işveren temsilcilerinin üstünlük sağladığı ve memurların 1-0 geride başladığı bir hakem heyetine havale edilerek sorunların sonraya ertelenmesine tanık olduk. Buna rağmen yetkili konfederasyon ve sendikalar ile kamu işveren tarafının, sorunları masaya yatırıp tüm taraflarla tartışmaktan kaçındıklarını gördük. Bu yaklaşım, önceki 6 dönem toplu sözleşme görüşmelerinde olduğu gibi 7. dönemde de yeni bir hüsranla sonuçlandı."
Ayrıca, refah payının ve enflasyon farkının maaşlara aylık olarak yansıtılması, emeklilerin 8 bin 77 liralık ek ödemesinin sağlanması, yardımcı hizmetlilerin durumu, bayram ikramiyesi, vergi dilimleri, kira, ulaşım, ısınma ve yemek yardımı gibi birçok önemli başlığın toplu sözleşme görüşmeleri sürecinde masaya getirilmediği vurgulandı.
Açıklamada, "Mevcut Hakem Kurulu'nun 6 kamu işveren temsilcisine karşı sadece 5 sendika temsilcisinden oluşan dengesiz yapısıyla yeni bir karar vermesi ve kamu işveren tarafının itiraz etme şansının olmadığı görüldü. Önerilen maaş artışlarının beklenen enflasyonun altında kalmasından ve kamu işveren tarafının ifadelerinden anladığımız üzere, Temmuz 2023'te memurlara yapılan artışların 2024 ve 2025 yıllarında geri alınma amacı taşıdığı açıkça görülmektedir. Resmi enflasyon tahmini yüzde 33 iken, kamu çalışanlarına toplamda yüzde 25'lik bir artış yapılmasının memur ve emeklileri enflasyon karşısında zayıflatmaktan başka bir izahı yoktur. Bu durumun sorumluluğu, kamu işveren tarafının yaklaşımına tepki göstermeyerek bu duruma sessiz kalan yetkili ama etkisiz konfederasyon ve sendikalardır."
Son olarak, "diğer konfederasyonları dışlayarak 'masada sadece ben varım' yaklaşımıyla hareket edenlerin ve kamu görevlilerini bir kez daha masada yalnız bırakanların başarısız olduklarının bir kez daha kanıtlandığı" ifadesiyle, "Memurların haklarını masada alamayan, ekonomik gelişmelerin faturasını memur ve emeklilere yıkmaya sessiz kalan yetkili ama yetersiz konfederasyonun bu tutumunu, 6 dönem boyunca toplu sözleşme görüşmelerinde birbirini izleyen hayal kırıklıklarına imza atan sözde yetkili sendikaların beceriksizliğini bir kez daha Türk memurunun vicdanına bırakıyoruz." denildi.
