AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, sosyal medya platformlarının veri sağlayıcı olmaktan çıkıp operasyonel bir tavır almaya, içeriye müdahil olmaya ve taraflı davranmaya başladıklarını söyledi.
Günlerdir Twitter , Facebook gibi sosyal medya platformları siyasi tartışmaların odağında ve medyanın manşetlerinde.
Trump ile Twitter ABD’de karşı karşıya geldi.
Henüz bu kavga bitmeden Twitter’ın Türkiye’ye yönelik kararları gündeme bomba gibi düştü.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, CNN Türk'te yayınlanan Hakan Çelik ile Hafta Sonu programında bu kararın perde arkasını analiz etti.
Ünal’ın iddiaları yenilir yutulur değil ve ciddiye alınması gerekli.
7340 hesap indirilip incelenebileceğine işaret eden Ünal, bu hesaplardan sadece 2020 Ocak ayında 859 bin tweet atıldığını söyledi.
“859 bin tweetten sadece 740’ı AK parti ile ilgili”
Mahir Ünal, “Bu tweetlerin sadece 740 tanesi AK Parti ile ilgili, 1000 küsür tanesi de Tayyip Erdoğan ile ilgili RT var. Kalan 500 bin tweet EYT ile ilgili, diğerleri de kadro taleplerini içeriyor. Dolayısıyla bu kendi sundukları data üzerinden bir inceleme yaptığınızda iddia edildiği gibi 7340 hesabın yeşil küre kullanan hesaplar olmadığı görülüyor.” dedi.
“ İddia ne? Barış Pınarı Harekatı'na destek vermek... Benim Tweet'imi de örnek koymuşlar.”
Bu dataların 3 Haziran'da Stanford Üniversitesi'ne verildiği ve bir rapor hazırlandığını anlatan Ünal, şöle devam etti: ''İşin rapor kısmına geldiğimizde, Stanford'un raporunun kimler tarafından hazırlandığına baktığımızda raporun ideolojik kaygılarla hazırlandığı ortada. İddia ne? Barış Pınarı Harekatı'na destek vermek... Benim Tweet'imi de örnek koymuşlar. Benim bu harekata destek mahiyetinde attığım tweet, HDP'nin PKK ile ilişkisi bunu dünya alem biliyor. Trump geçtiğimiz hafta uyarıda bulundu. Ama bu hareketiyle Twitter tarafsız platform olmadığını, taraflı bir yayıncı gibi davrandığını ve içeriye müdahale ettiğini ortaya koydu.''
“Stanford raporunu hazırlayan 2 Türk kökenli HDP’yi destekleyen YPG sempatizanı”
Mahir Ünal, Stanford raporunun ideolojik kaygılarla hazırlandığını vurguladı.
Raporu “garabet” olarak niteleyen Ünal, kimler tarafından hazırlandığına bakılırsa niyetin de anlaşılabileceğine dikkati çekti. Mahir Ünal, “Stanford'un raporunu hazırlayan iki Türk kökenli kişi var. Paylaşımlarına baktığınızda HDP'yi YPG'yi destekleyen bir sempatizan.” şeklinde konuştu.
Ünal, meselenin çok derin olduğunu “Yanı başımızda yeni bir dünya oluşuyor.” sözleriyle dile getirdi.
“Siber vatanda vatandaşlarımızın hukunu koruyacağız”
Ülkelerin egemenlik haklarının yeni oluşan siber alanda geçerliliğini sorgulayan Ünal, Facebook, Google, Twitter, Apple gibi teknoloji devlerinin siber dünyada adeta hukuk tanımadığının altını çizdi.
Ünal, “Siber dünyadaki ilişkiler daha henüz yapılanmış değil. Burada ciddi bir egemenlik mücadelesi var.” dedi.
Mahir Ünal, “Önümüzdeki süreçte siber vatan kavramını çok sık duyacağız. Mavi vatan gibi, siber vatan kavramını duyacağız. Benim vatandaşlarım, aynı zamanda sosyal ağların kullanıcıları. Dolayısıyla vatandaşlarımın, özel hayatının gizliliği, kişisel verilerinin korunması, temel hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması kimin görevi? Devlet olarak benim görevim. Bu platformlar veri sağlayıcı olmaktan çıkıp operasyonel bir tavır almaya ve içeriye müdahil olmaya ve taraflı davranmaya başladılar"
İlginç bir anektod
2018 seçimleri öncesinde Cambridge Analytica'dan görüme talebi geldiğini anlatan Ünal, “Dediler ki biz her türlü veriye ulaşıyoruz, seçmen davranışına etki edecek faktörleri sizinle paylaşabilir ve o davranışlara etki edecek verileri size hazırlayabilir ve her bir tekil kullanıcılarının önüne onun oy verme davranışına etki edecek mesajı oluşturabiliriz” ifadeleriyle başından geçen olayı anlattı.
Ünal, kişisel verilerin kullanılması ve insanların manipüle edilmesi yönündeki önerileri reddettiklerini sözlerine ekledi.
