- BİR: Aralarında bir ideal birliği yok, bir dava şuuru yok. Kartları açık oynamıyorlar. Hepsinin bir gizli gündemi var.
*
- İKİ: Halkın gündeminden fena halde kopuklar. Anayasa değişikliğiyle halkın pek de alakadar olmadığını bilmiyorlar.
*
- ÜÇ: Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını dayatması karşısında resmen kilitlenmiş vaziyetteler. Bu kilidi bir türlü açamıyorlar.
*
- DÖRT: “Toplanıyorlar, toplanıyorlar, bir türlü bir şey çıkmıyor” algısı nedeniyle fena halde yıpranmış durumdalar. Pek farkında değiller.
*
- BEŞ: Erdoğan’ın iktidarına son vermek dışında kendilerini heyecanlandıran pek bir şey yokmuş gibi bir izlenim veriyorlar.
BÖYLE BİRİ SEMBOLİK OLMAYA RAZI OLMAZ
ALTILI Masa açıkladı:
*
“Cumhurbaşkanını halk seçecek.”
*
Durun bir dakika!
Buradan ortaya şöyle bir garabet çıkar:
*
Cumhurbaşkanı...
Toplumun yarısından fazlasının oyunu söke söke almış olacak ama buna karşılık sembolik takılmak zorunda kalacak.
*
Bu kusursuz bir sorundur.
Çünkü hem insanın fıtratına aykırıdır hem de siyasetin ruhuna terstir.
*
Toplumun yarısından fazlasını ikna edebilmiş biri, “Semboliksin sen, sembolik kal” yaklaşımını içine sindiremez.
*
Yüzde 50’nin üzerinde oy almış birini, hiçbir çılgın durduramaz.
Eğer herhangi bir çılgın, durdurmaya kalkarsa fıtratın işaret ettiği gelişmeler olur, ego devreye girer, çarşı karışır, tansiyon yükselir, gerilim çıkar.
*
En meleksi, en halim selim, en egosuz, en ihtirassız kişiler bile bir süre sonra “Ben yüzde 50’nin üzerinde oy almışım kardeşim, sen konuşuyorsun” demeye başlar.
Devamı için tıklayınız...