Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı, kısa adıyla Alperen Ocakları, kimi zaman Alperenler olarak anılan, Nizam-ı Âlem Ocakları ismiyle kurulmuş olan gençlik yapılanmasıdır.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun kurduğu Büyük Birlik Partisi'ne (BBP) yakınlığı ile biliniyor.
Amaçları; İ'lay-ı Kelimetullah için Nizam-ı Âlem yani Allah’ın adını yüceltmek için âlemin düzeni'ni sağlamak için var olmuş Türk-İslam ülküsünü ve Türk milliyetçiliğini benimseyen bir kuruluş olarak tanımlanır.
Temel ilkeleri, İslamiyet'in yaşamın her alanına hükmetmesi gereken bir din olduğunu savunurlar.
Davanın önderi Seyyid Ahmet Arvasi'dir.
Dernek statüsünde faaliyetlerini gerçekleştiren vakıf; sivil toplum faaliyetlerine destek, gençlerin kişisel gelişimlerine destek, gençlerin eğitimlerine katkısı olacak kursları düzenlemek gibi faaliyetleri ile biliniyor.
Tarihçesi
Muhsin Yazıcıoğlu'nun talimatıyla 1 Ekim 1992'de ilk olarak Nizam-ı Alem ismiyle kuruldu. ilk kurucu genel başkanı Servet Avcı'dır.
1994'te Servet Avcı, genel başkanlığı Emir Kuşdemir'e devretmiştir.
Nizam-ı Alem Ocakları, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere Türkiye'nin her yerinde, Bosna-Hersekte, Çeçenistan'da faaliyetlerini artırdı.
1995'te Emir Kuşdemir görevini Süleyman Doğan'a devretti.
Süleyman Doğan döneminde Çeçenistan’a destek için ayrdım kampanyaları düzenlendi.
Süleyman Doğan 1995'te başkanlığı Yavuz Ağıralioğlu’na devretti.
1996'da Nizam-ı Alem Ocakları Vakıf olma sürecine girdi.
1997'de Yavuz Ağıralioğlu, genel başkanlık görevini Ege Bölge Başkanı görevinde bulunan Tuna Koç’a devretti. Koç göreve gelir gelmez eğitim çalışmalarına fazlaca önem verdi.
Bu dönem de Kosova'da yaşanan olayları kamuoyuna duyurabilmek Birleşmiş Milletleri harekete geçirebilmek için adımlar atıldı.
2000 yılına gelindiğinde Tuna Koç, görevini Yüksel Türkay’a devretti. Ocağın ismi de 'Alperen Gençlik Ocakları' diye değiştirildi.
2002'de
Yüksel Türkay başkanlık görevini Halil İbrahim Yılmaz a devretti.
Kurumsallaşma adına önemli adımlar atan Genel başkan Yılmaz ‘Genç Türkiye Atılım Projesi’ adında Tüm siyasi parti temsilcilerinin katılımıyla gençliğin içinde bulunduğu durumun ve gelecek adına kaygılarının istatistiki bilgilerle ortaya konulduğu bir toplantı gerçekleştirdi.
2004'te Halil İbrahim Yılmaz Ocak Genel Başkanlığı görevini Doğan Öztaşkın’a devretti.
Kısa bir süre bu görevi yürüten Öztaşkın 2004'te Nedim Yıldıza bayrağı teslim etti.
Bu dönemde Datça'da bir eğitim kampı düzenlendi. Danimarka'da Peygamber efendimize hakaret unsuru içeren karikatür hadisesi yurt genelinde protestolara neden olurken, bu protestolara Alperen Ocakları önderlik etmiştir.
2006'da Nedim Yıldız Genel Başkanlık görevini Serkan Tüzün’e devretti.
Ülkeden artan terör olayları ile Alperen Ocakları bu hususun ciddiyetinin anlaşılabilmesi için yurt genelinde protestolar gerçekleştirdi. Türkiye genelinde gerçekleştirdikleri Kerkük yürüyüşüyle konuyu gündeme taşıdılar.
Papa'nın Ayasofya ziyaretini demokratik şekilde gösterdikleri tepkileri ile kamuoyunda yankı uyandırdılar.
2007'de Serkan Tüzün Ocak genel Başkanlığı görevini Eyüp Gökhan Özekin'e devretti.
Kurumsallaşma adına faaliyetler yapan Özekin, Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte Kosava gezilerine katılarak çeşitli temaslarda bulundu.
Çeçenistan'a yardım gecesi düzenledi.
2008'de Özekin bayrağı Abdullah Gürgür'e devretti.
2011'de Gürgür görevi Cengiz Kırçın’a devretti. Kısa bir süre görev yapan Kırçın,
2012'de görevi, Ahmet Kürşad Parlak’a devretti.
Ahmet Kürşat Parlak'tan sonra Serkan Tüzün görevi devraldı. 2014’te mütevelli heyet kararıyla Ahmet Tarık SARI göreve getirildi.
2019 Aralık ayında Genel Başkanlığı Samet Bağcı'ya devretti. Bağcı, hâlen Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı genel başkanıdır.
Alperen Ocakları'nın İdeolojisi
İslam'ı daha önde tutmak, Türk Milliyetçiliğine bağlı kalmaktır.
Millî kimliği oluşturan ve geçmişte kader birliği yaptığına inandığı topluluklarla köken farkına bakmaksızın omuz omuza ilerlemeyi savunur.
Ülkedeki problemlerin çözümünde ortak bilinci güçlü kılmayı, birlikte yaşama idealini perçinleyerek millî bir kültür üretme amacını hedefler.
Hiçbir kesimi ötekileştirmeden, bütün insanları ilk insan ve peygamber Âdem’in çocukları olarak görerek bu ölçü çerçevesinde Türk milletine karşı duyduğu derin sevgi, bağlılık ve sorumluluk şuurunu yerleştirmeyi amaçlar. Milliyetçilik anlayışını İslam ile bütünleştirir.
