Destici: Ey Kılıçdaroğlu! Türkiye'de özerkliği, federasyonu kuramayacaksınız!

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, bütün Doğu illerini gezdiğini belirterek, PKK ve yandaşlarının pusuya yatıp 14 Mayıs'ı beklediklerini, altılı masayla birlikte seçimi kazanmayı hedeflediklerini ve bölgenin hakimiyetini elde etmek ve belediyeleri tekrar almak istediklerini belirtti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun HDP ve PKK’ya verdiği sözlerin HDP’li Sırrı Sakık tarafından ifşa edildiğini de hatırlatan Mustafa Destici, “Kılıçadorğlu hiç çekinmeden söylüyor. ‘Avrupa yerel yönetimler özerklik şartını mutlaka getireceğim’ diyor. Ben de buradan Eskişehir'den diyorum ki, Ey Kılıçdaroğlu! Bu millet sana bu yetkiyi vermeyecek. Ne sen ne de bir başkası Türkiye'de özerkliği, federasyonu kuramayacaksınız.” ifadelerini kullandı.
Mevlüt Peker
|
15 Nisan 2023, Cumartesi - 21:11
Destici: Ey Kılıçdaroğlu! Türkiye'de özerkliği, federasyonu kuramayacaksınız!

Partisinin Eskişehir teşkilatı tarafından düzenlenen iftar programına katılan Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, burada yaptığı konuşmada Cumhur İttifakı döneminde yapılan savunma sanayi projelerine örnekler vererek, Türkiye’de bir iktidar değişimi olması durumunda tüm bu projelerin duracağını, tarihten örnekler vererek aktardı.

BBP lideri Mustafa Destici şunları söyledi:

“Türkiye'de bir iktidar değişikliği olursa uçak projeleri durur. Kimse durmaz demesin. Nuri Demirağ da ilk uçağı yapmıştı, Cumhuriyetin ilk yıllarında. Nerede uçak? Yok değil mi? Nuri Killigil askeri mühimmat, bomba fabrikası kurmuştu ki, Enver Paşa'nın kardeşidir. Yani Azerbaycan 1919-1920'lerde Bolşevik, Sovyet Birlikleri ve Ermeni çeteleri tarafından işgal edilip Bakü'de ve diğer şehirlerden 30 binden fazla Azeri türkü kardeşimiz katledildiğinde Enver Paşa oraya kardeşi Nuri paşayı gönderdi. Nuri Paşa o bölgede Kafkas İslam ordusu adında bir ordu kurdu ve bu Kafkas İslam ordusuyla birlikte Bakü'ye girerek hem Bolşevikleri, Sovyetleri hem de Ermenileri, Bakü başta olmak üzere tüm Azerbaycan şehirlerinden çıkardı ve azerileri kurtardı. O günden bugüne Azerbaycan'da işte o tarih Azerbaycan Milli Kurtuluş Günü olarak kutlanıyor. Çünkü 30.000'den fazla Azeri türkü kardeşimizi Ruslar, Ermenilerle birlikte katletti. İşte o Nuri Killigil’in kurduğu silah ve mühimmat fabrikasını soba fabrikasına çevirdiler, soba fabrikasına. Yarın Allah korusun, bir iktidar değişikliğinde, zaten Ali Babacan demedi mi? Baykar için, Bayraktarlar için ne dedi? ‘Bunların yaptığı da bir şey mi canım. Bunlara verilen imkan kime verilse yapılır ya da yaptıkları da bir şey mi?’ gibi böyle küçümseyici ifadelerde kullandı. Emin olun bunların hepsini durdururlar.

Operasyonlara gelince. Suriye'de düzenlenen PKK'ya karşı, PYD'ye karşı, YPG'ye karşı operasyonlar. Onların hepsi durur. Zaten Sayın Kılıçdaroğlu'na CHP'nin Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek de, zaten Sezgin Tanrıkulu da her gün söylüyor. ‘PKK terör örgütü değil’ diyor. ‘PYD terör örgütü değil’ diyor. ‘YPG terör örgütü değil’ diyor. Ve Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki ‘Suriye'nin kuzeyinde, yani bizim güneyimizde, bir başkası olacağına PYD olsun, yani PKK olsun’ diyor. Biz bunu reddediyoruz, kabul etmiyoruz. Devlet kurmasına ses çıkarmaz zaten. Amerika Birleşik Devletleri de onu istiyor. Ne diyor Amerika Başkanı? ‘Dostlarımızla birlikte iktidar olacağız’ diyor. Dostlarımız dediği kim? İşte cumhurbaşkanı adayı olarak Kemal Kılıçdaroğlu ve onun etrafında kümelenmiş olan diğer parti genel başkanları ve partiler. Zaten şu anda bakın PKK'nın siyasi şubesi HDP cumhurbaşkanı adayı çıkarmayarak Sayın Kılıçdaroğlu'nu destekliyor. Ki geçtiğimiz seçimde de CHP'nin adayı vardı, Muharrem İnce. Ondan önceki seçimde de vardı, Ekmeleddin İhsanoğlu. Peki o zaman cumhurbaşkanı adayı çıkaran HDP-PKK bugün niye çıkarmıyor? Çünkü anlaştılar. Bakın ne dedi HDP'li Sırrı Sakık? Kılıçdaroğlu'na ne dedi? ‘Kapalı kapılar arkasında verdiğin sözleri çık açıkla’ dedi. Kendisi de (Kılıçdaroğlu) bir kısmını açıkladı, ne dedi? Selahattin Demirtaş'ı, yani dün biliyorsunuz savcı mütalaasını verdi ve ağırlaştırılmış müebbet hapis istedi. Neden istedi? Hatırlayın! Bir kurban bayramında 37 masum insanın canına kast eden örgüt mensuplarını azmettirmekten, Yasin Börü’yü katledenleri azmettirmekten. İşte Kılıçdaroğlu diyor ki, ‘Ben Demirtaş'ı çıkaracağım’ diyor. ‘Osman Kavala’yı çıkaracağım’ diyor. ‘Ben Apo'yu çıkaracağım’ demiyor, onu bize söylemiyor. HDP'lilere PKK'lılara onu da söylüyor. Yetmez! ‘Yurt dışındaki bütün teröristlerin de tekrar Türkiye'ye dönmesine müsaade edeceğim’ diyor. Bunlar ne demek biliyor musunuz arkadaşlar? Bu, Türkiye'nin karışması demek. Bu, Türkiye'nin istikrarının bozulması demek. Bakın ben Güney Doğunun ve Doğu Anadolu'nun tamamını gezdim bu dönemde. Hakkari'ye de gittim, Şırnak’a da gittim, Diyarbakır'a da gittim, Ağrı'ya da gittim, Kars'a da gittim, Yüksekova'ya da gittim. Hepsine gittim. PKK ve taraftarları pusuya yatmışlar adeta 14 Mayıs'ı bekliyorlar. 6’lı masayla birlikte kazanacaklar ve bölgenin hakimiyeti onlara geçecek. Belediyeleri tekrar verecek. Özellikle ne diyor zaten Kılıçdaroğlu hiç çekinmeden söylüyor. ‘Avrupa yerel yönetimler özerklik şartını mutlaka getireceğim’ diyor. Ben de buradan Eskişehir'den diyorum ki, Ey Kılıçdaroğlu! Bu millet sana bu yetkiyi vermeyecek. Ne sen ne de bir başkası Türkiye'de özerkliği, federasyonu kuramayacaksınız. Bu azim millet, bu asil Müslüman Türk milleti, irfan sahibidir.

Evet milletimizin huzursuzlukları var, rahatsızlıkları var, şikayetleri var, kırgınlıkları var, üzüntüleri var. Bir kısım topluluklarımızın beklentileri karşılanmamış. Bunların hepsi doğru ama millet 14 Mayıs'ta şöyle bir tercih yapacak: Bir taraftan kendi beklentileri, kendi kırgınlıkları, kendi özgürlükleri ama bir tarafta da devletin varlığı, ülkenin bütünlüğü, milletin istiklali ve istikbali. Elbette ki benim milletimin tercihi devletinin varlığından, ülkesinin bütünlüğünden ve milletinden yana olacaktır.

Bize düşen de milletimiz, sizler bize yetkiyi verirseniz, 14 Mayıs'ta bize de düşen bu kırgınlıklarınızı, bu küskünlüklerinizi ve bu beklentilerinizin tamamını karşılamak olacaktır. Bakın emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) 5 milyondan fazla kişiydi. Hatırlayın! Herkes ‘bu iş bitti artık bu çıkmaz’ dediği dönemde ben ve arkadaşlarım ne dedi? ‘Hayır bu çıkmalı ve çıkacak.’ Israrla takipçisi olduk, kanun teklifleri verdik ve çıktı. Aynı şey 3600 ek gösterge için geçerli, aynı şey sözleşmelerin kadroya geçmesi ile ilgili geçerli, aynı şey taşeron işçilerin kadroya geçmesiyle ilgili geçerli. Bunlar oldu. Bunları hallettik. Cumhur ittifakı olarak, devletimiz, hükümetimiz bunları halletti.

Başka halledilmesi gereken meseleler var mı? Elbette var. Staj ve çıraklıkları emekliliğe sayılmayan kardeşlerimiz var, haklı talepte bulunuyorlar. İnşallah seçimden sonra buna da çözeceğiz. Ücretli öğretmenlerimiz var. Fahri öğretmenlerimiz. Kur'an kursu öğreticilerimiz var. Kitlerde çalışan 90.000 taşeron işçimiz var. İnşallah diğer taşeronlar nasıl kadroya geçmişse, bunlar da analarının ak sütü gibi helal olan kadroya kavuşacaklardır.

Kardeşlerim, değerli hemşehrilerim! Evet 14 Mayıs'ta iki seçim birlikte yapılacak. Birisi Cumhurbaşkanlığı seçimi, birisi Milletvekili seçimi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhuriyet İttifakı olarak ve Büyük Birlik Partisi olarak cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Sayın Erdoğan’ı cumhurbaşkanlığı seçiminde 1. turda seçtireceğiz. Diğer seçim ise milletvekili seçimleri. Bu seçimde baraj yok, yani %7 seçim barajı ittifak yapan partileri kapsamıyor. Biz de Cumhur İttifakında olduğumuz için bize baraj yok. Eskişehirliler verdikleri oylarla milletvekillerini baraja takılmadan kendileri belirleyecekler.”

http://www.ankaramasasi.com/haber/2078913/destici-ey-kilicdaroglu-turkiyede-ozerkligi-federasyonu-kuramayacaksiniz
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.