İslahiye AFAD Koordinasyon Merkezinde yapılan toplantıya Türk savunma sanayiinin önemli isimlerinden;
Savunma Sanayii Başkanı (SSB) Prof. Dr. İsmail Demir
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) Yönetim Kurulu Başkanı Prof.Dr. Rafet Bozdoğan
Roket Sanayii ve Ticaret A.Ş. (ROKETSAN) Genel Müdürü Murat İkinci
Hava Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş. (HAVELSAN) Genel Müdürü Mehmet Akif Nacar
Savunma Sanayii Teknolojileri A.Ş. (SSTEK) Genel Müdürü Ahmet Çağrı Özer
Gaziantep iş dünyasından ise;
Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Meclis Başkanı Adil Sani Konukoğlu
Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi
Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ferhan Sağım
Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Üyeleri Melike Yüksel, Bora Tezel
İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Burhan Akyılmaz
Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Genel Sekreteri Yusuf İymen ile iş dünyası temsilcileri, kurum ve kuruluşların yetkilileri katıldı.
İsmail Demir: Elimizdeki teknolojilerden bazılarını deprem bölgesinde kullandık
Depremin birinci gün yaşanan karışıklığı sonrası devlet olarak çok hızlı biçimde toparlanma sürecine girdiklerine vurgu yapan Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, “Çok boyutlu olarak birçok yerleşim alanında devletimizin aldığı çeşitli tedbirlerle çadır kentler, konteyner kentler kurulmaya başlandı. Şu anda da kalıcı konutların yapılması aşamasına geçildi. Savunma Sanayi Başkanlığı olarak ilk günden itibaren şirketlerimizi seferber ettik. Acil ihtiyaçlar için kaynaklar ayırıp acil koordinasyon ve AFAD merkezlerinde takip ederek gerekli destekleri vermeye çalıştık. Ama şurası net, yaraların uzun vadeli sarılması ve kalıcı konut sağlanması. Bir yandan da kalıcı işyerleri sağlanması ve tesisler sağlamaktan geçiyor. Yine devletimizin seferber olduğu iskan ve konut projeleri oluşturmak istedik ama bunun yeterli olmayacağını biliyoruz. İlk günden bu yana acil yardımlarla ilgili elimizde olan teknolojilerin bir kısmını da alana göndermeye çalıştık. Bazılarını ilk defa kurtarma operasyonlarında kullandık. Duvar arkası tespit radarlarımızı gönderdik. 40’a yakın canın kurtarılmasına vesile oldular. Yine drone ile havadan görüntüleme sistemi ile kurduğumuz GSM sistemleri çubuk kalem kameraları ile elimizden geleni yapmaya çalıştık. Afetlere hazırlık anlamında savunma sanayisi bundan sonra daha fazla katkıda bulunacak” diye konuştu.
Savunma sanayi firmaları da ivedilikle harekete geçti
Deprem bölgesinde istihdamın değerine vurgu yapan SSB İsmail Demir, ''Savunma sanayimizin Anadolu’muzun çeşitli illerinde yapılanması zaten hedeflerimizden birisiydi. Bölgede de deprem sonrası yapacağımız destekler anlamlı olabilmesi için sadece iskan değil istihdam sağlamaktan da geçtiği için savunma sanayi firmalarımızın kolları sıvamalarını ve projeler üretmelerini öngördük. Yaptığımız ön çalışmalar neticesinde depremden etkilenen illerimizin hemen hemen her birinde bir faaliyet yapılması ve bir katma değer oluşturulması ile ilgili planlar yaptık. Kahramanmaraş’ta TÜSAŞ’ın başlattığı projeler var. Orada uçak parçaları ile ilgili bir faaliyet başlıyor. Gaziantep için de İslahiye ve Nurdağı gibi en çok etkilenen ilçelerimizde de bir yatırım yapma ihtiyacı görüyoruz'' dedi.
İslahiye-Nurdağı bölgesine “karbon fiber üretim tesisi” müjdesi
Yaraların kısa sürede sarılmasıyla birlikte uzun soluklu tedavinin de önemine dikkat çeken İsmail Demir, “ Birçok alan gözden geçirdik. Öncelikle şirketlerimizin bu alan için düşündüğü karbon fiber üretimi ve karbon fiber sonrasında oluşacak çeşitli kompozit ürünlerinin bölgede yapılabilmesi. Türkiye’de çok ihtiyaç duyulan ve bir yatırım isteyen proje. Bunların en fazla kullanıldığı alanlardan bir tanesi de TÜSAŞ’ın ve ROKETSAN’ın ihtiyacı olan ürünlerde kullanıyoruz. Türkiye’nin çok fazla ihtiyacı var. Bununla ilgili üretim yapan şirketlerimiz var ama yeni üretim kapasitelerinin oluşturulması gerektiğine inanıyoruz. Bir taraftan petrokimya ürünlerini ilgilendiren bir alan diğer taraftan tekstili ilgilendiren bir alan. Hatta oradan da kimyayı ilgilendiren bir alan derken bir yatırım projesi kafamızda var. Bunları gerek şirketlerimiz gerek sanayicilerimizle görüşüp kısım kısım ama nihayetinde bölgeye gerçekten çok fazla katma değer sağlayacak ve Türkiye için önemli ürünler üretecek bir tesis ya da tesisler zinciri yapabiliriz. Sadece bir tek tesisten konuşmuyoruz. Bölge sanayicileri ile ekosistem oluşturup savunma sanayinin bu ve diğer alanlarına da katkı üretecek formüller oluşturmaya hazırız. O açıdan yaraların uzun soluklu sarılmasının buradan geçtiğine inanıyoruz. Tabii sadece Gaziantep bölgesiyle değil ileride Adıyaman, Hatay, Malatya, Elazığ gibi illerimizde belki Osmaniye. Kahramanmaraş'a zaten başladık. Amacımız dokunmadığımız il kalmasın yara sarmak için dokunmadığımız bölgemiz kalmasın diyoruz. Bu tabii bir kalkınma hamlesinin de bir parçasıdır. Sadece deprem sonrası yaraların sarılması değil yaraların sarılmasıyla beraber bir kalkınma hareketinin de alanımıza yayılmasını da içeren faaliyet olacak. Bu faaliyeti yaparken bir öncü kuvvet gibi sahada olacağız. Belki ilk safhada elimizi taşın altına koyacağız ama şuna inanıyoruz, çok güzel örnekleri de oluşmaya başladı.” şeklinde konuştu.
