Cumhurbaşkanı Erdoğan: Müze tartışmalarının anlamı kalmadı!

Ankara Masası
|
27 Temmuz 2020, Pazartesi - 19:10
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Müze tartışmalarının anlamı kalmadı!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya üzerinde devam ettirilen tartışmalarla ilgili "Müze tartışmalarının anlamı kalmadı" ifadelerini kullandı. Erdoğan Ayasofya'yı 500 kişilik bir ekibin koruyacağını açıkladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ayasofya üzerinden devam ettirilen tartışmalara bir kez daha tepki gösterdi. Erdoğan, "Fethin en önemli hatırası olan Ayasofya'nın hangi şartlar altında camilik vasfından çıkartılarak müzeye dönüştürülmesinin bir anlamı, olmadığına, kalmadığına inanıyoruz." ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları; Ayasofya'nın Fatih'in vakfiyesine uygun şekilde yeniden ibadete açılması, ülkemizin egemenlik haklarını kullanma konusundaki son örneklerinden biridir. Fethin en önemli hatırası olan Ayasofya'nın hangi şartlar altında camilik vasfından çıkartılarak müzeye dönüştürülmesinin bir anlamı, olmadığına, kalmadığına inanıyoruz. Fatih'in 1453 yılında camiye çevirdiği İstanbul'un göz bebeği Ayasofya milletimize, tüm Müslümanlara ibadethane olarak hizmet vermeyi sürdürecek. Buradan Müslümanlar dışında Hristiyan alemi aynı şekilde gelip ziyaretlerini yapabilecektir. Cumhurbaşkanlığı kararıyla bu mabedin cami vasfına yeniden iade edilmiştir. Ayasofya'nın kubbeleri yeniden ezan, kuran, salavat, tekbir sesleri ile yeniden inledi. Ayasofya'yı üç neslin hayalinde yaşattığı şekilde bir cuma günü aslına rücu etti. Şehri İstanbul'un artık bize tebessümle baktığını tüm kalbimizle hissediyoruz. Bize bugünleri gösterdiği için Allah'a şükrediyoruz. Eyüp Sultan Hazretleri başta olmak üzere tüm ilim ve hikmet erlerini rahmetle yadediyoruz. Fatih Sultan Mehmet Han'ı minnet ve şükranla yadediyoruz. Bu ulu mabedin kubbelerini kuran, eza, sala, dua sesleriyle canlandıran ecdadımızı dualarla yadediyoruz. Bu ulu mabedin yeniden ibadete açılması veren büyüklerimizin her birini saygıyla yadediyoruz. Yaşadığımız tarihi günlerin anlamı ve önemini her zerremizle hissediyoruz. Ayasofya'nın yanındaki gençlik günlerimizi hatırlıyoruz. Tam 567 yıl önce cami sıfatıyla şereflenin bu mabedin sıradan bir müze yerine yapılış amacına uygun şekilde ibadethane olarak kullanılmasının her inançtan insanı mutlu ettiğine inanıyoruz. Bir asır önce İstanbul işgal edildiğinde İstanbullu Sultanahmet ve Ayasofya'da buluşup 'yemin ediyoruz' diye ahitlerini tüm dünyaya haykırmıştı. Bu milletin önünde kimsenin duramayacağı birkaç yıl içinde ortaya çıkmıştır. Milletimiz düşmanı topraklarımızdan attıktan sonra da yine bu mabedin kubbeleri, şükür dualarıyla çınlamıştır. Tüm camilerimizin minarelerinin önünde yemin ediyoruz ki, milletimizin son ferdi de son nefesini vermeden bu mabetler mahsun kalmayacaktır. Ezan, vatan, bayrağımıza kimsenin el uzatmasına izin vermeyeceğiz. Şehadetleri dinin temeli olan ezanlarımızın yurdumuzun üzerinde ebediyyen inlemesi için gerekirse kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğiz. Türkiye bugün yeni bir diriliş mücadelesi veriyor. Hiç kimsenin bu ülkenin ve bu milletin istiklal ve istikbaline el uzatmayı aklından dahi geçirmemesi için büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa ediyoruz. Dahili ve harici bedbahların gizli veya açık saldırısına karşı tek bilet, tek vücut olarak yedi düvele karşı vatan müdafaası yapıyoruz. İstiklal mücadelesini yürütürken ülkemizi her alanda mamur etmeyi, geliştirmeyi, ileriye taşımayı ihmal etmiyoruz. Eğitim, sağlık, tarım, enerji, sanayi, sosyal destek, istihdama kadar her alana kadar cumhuriyet tarihinin tamamına denk hizmetle ülkemizi geliştiriyoruz. Bu maddi altyapıyı manevi iklimle de kuşatıyoruz. İstanbul'da Ayasofya, Sultanahmet, Süleymaniye'yi, Fatih'i yanlız bırakmamak için Çamlıca, Ataşehir camilerini yanlarına yoldaş eyledik. Şimdi de Levent ve Taksim'i inşa ediyoruz. Ülkemizin dört bir yanında okul, hastane, yol, köprü ve diğer eserlere camilerimizle adeta ruh inşa ediyoruz. Bu vatanı ne düşman saldırıları, ne siyasi ve ekonomik krizler ne de kokuşmuş zihniyetlerini topluma dayatanlar çökertebilir. Milletimizin inancını besleyen kaynaklar diri kaldığı müddetçe bunların hepsinin üstesinden Allah'ın izniyle geleceğiz. Camilerimiz 7'den 70'e milletimiz her bir ferdiyle ne kadar dolup taşıyorsa dinimiz İslam orada dimdik ayakta demektir. Camilerimiz dini ve sosyal etkileriyle hayatımızda ne kadar yer tutuyorsa geleceğimize o kadar güvenli bakabiliriz demektir. Buna karşılık camilerimiz ne kadar boş kalırsa gönül toprağımız o kadar çoraklaşıyor demektir. Gençler camilerimizi ihmal etmeyin, gençler camilerimizde ne kadar secdeye kapanırsanız biliniz ki camilerimizle birlikte siz de o kadar güçlü olacaksınız. Camilerimiz ne kadar bakımsız kalırsa ruh dünyamızdan o kadar uzaklaşıyoruz demektir. Camilerimiz sessizliğe bürünürse akıbetimiz karanlıkta demektir. Bu adımla bir milletin adeta yeniden doğuşuna şahitlik ediyoruz. Bir zamanlar topluca sabah namazları derledik, lise çağlarımız hep birlikte sabah namazlarına giderdik, şimdi yeniden aynı dönemin, aynı sürecin başlamasının Ayasofya ile çok ama çok önemli olduğuna inanıyorum. Cumhurbaşkanınız olarak sizden bunu yine bekliyoruz. Bu adımla asırlardır özgüveni örselenen bir ümmetin geleceğine yeniden umutla bakışına şahitlik ediyoruz. Tüm mazlum ve mağdurların gönüllerinde yeniden bir umit ışığının yanışına şahitlik ediyoruz. İnsanlığın 1500 yıllık tarihiyle Ayasofya'da birleşen hak, adalet, refah, barış temellerinin hayata geçmesi en büyük dileğimizdir. Bu kadim toprakların ilk insandan bugüne kadar geçirdiği safhalar bir film şeridi gibi gözlerimizden akarken zaten başka türlüsünü düşünemezdik 86 yıllık hayalimiz olan Ayasofya'yı yeniden kuranla, ezanla buluşturduk. Şimdi yapacağımız diğer işlere yönelme vaktidir. Rabbim bizi kutlu yoldan, sıratı müstakimden ayırmasın diliyorum. Ayasofya'nın millete, ümmete ve tüm insanlığa bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum."
http://www.ankaramasasi.com/haber/49982/cumhurbaskani-erdogan-muze-tartismalarinin-anlami-kalmadi
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.