CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığına yönelik bir süre önce yaptığı açıklamalar ve İYİ Parti'den gelen değerlendirmeler sonrası muhalefetteki adaylık tartışmalarına yönelik çarpıcı bir iddia gündeme geldi.
İddianın sahibi Gazeteci Zafer Şahin.
Ankara Masası'na konuşan Şahin, Kılıçdaroğlu'nun adaylığını ilan etmesi durumunda Akşener'in de aynı şekilde karşılık verme ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi.
Ana muhalefet partisindeki sürecin Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu arasında restleşme şeklinde ilerlediğine işaret eden Şahin, İBB Başkanı'nın bir CHP Genel Başkan Yardımcısını arayıp "Kemal Bey'i çok gaza getiriyorsunuz. Seçimi alma ihtimali yok." dediğini öne sürdü.
Şahin'in açıklamaları şu şekilde:
"Kılıçdaroğlu adaylığını ilan ederse Akşener'in de adaylığını açıklama ihtimali çok yüksek"
Muhalefetin genelinde çok ilginç şeyler yaşanıyor. Bir taraftan iktidarı sözde seçime zorluyorlar ama kendi içlerinde büyük kaos var. CHP ve İYİ Parti arasında dışarıdan görüldüğü gibi bir birliktelik söz konusu değil. İYİ Parti, Kılıçdaroğlu'nun aday olmasını istemiyor. Kılıçdaroğlu adaylığını ilan ederse "Ben başbakan olacağım" diyen Akşener'in de adaylığını açıklama ihtimali çok yüksek. Bu parti içinde konuşulan bir şey. Yine Temel Karamollaoğlu'nun "Bizim taban Kemal Bey'e oy vermez" dediği kulislerde konuşuluyor. İYİ Parti, CHP-Babacan yakınlaşmasından çok rahatsız. Babacan ve Davutoğlu'nun partileri birbirlerine çok mesafeli.
"İmamoğlu, aday olmayı kafası koymuş bir profil sergiliyor"
İmamoğlu, CHP'li belediye başkanı ama Akşener ve İYİ Parti'ye çok yakın. İmamoğlu, CHP Genel Merkezi'nin tüm baskılarına rağmen aday olmayı kafasına koymuş bir profil sergiliyor. Gaziantep'te genel merkeze yakın bir belediye başkanı çıkıp "İmamoğlu ve Yavaş isimlerinin kamuoyunda Cumhurbaşkanı adayı olarak geçmesi partimize zarar veriyor" diyor. Bu aslında Genel Merkezin, İmamoğlu ve Yavaş'a mesajı. İmamoğlu rövanşı Kayseri'de alıyor. 20-25 belediye başkanı Kılıçdaroğlu'nun huzurunda tek tek söz alarak İmamoğlu'nu övüyorlar. Bu İmamoğlu'nun Gaziantep'in rövanşını aldığı ve genel merkeze verdiği mesaj. Sonra Kırıkkale'ye geliyor. CHP'li vekil "İmamoğlu şehrimize geliyor" şeklinde afiş hazırlatıyor. Bu Kılıçdaroğlu'nun önüne gidiyor. Sonra bir grup başkanvekili, milletvekilini arıyor ve coşkulu bir karşılama olmamasını söylüyor. Bunları kimse dinlemiyor. İmamoğlu coşkulu bir şekilde karşılanıyor.
"İmamoğlu: Kılıçdaroğlu'nun seçimi kazanma şansı yok"
Gerçekler ayrıntılarda gizlidir. Kılıçdaroğlu, Kırıkkale'den bir gün önce Kayseri'de "Türkiye'de şunları yapacağız. Ekrem Başkan sen de belediyede rahat edeceksin" diyor. İmamoğlu'nun da buna karşılığı Kırıkkale oluyor. İmamoğlu daha sonra bir CHP Genel Başkan Yardımcısını arıyor "Kemal Bey'i çok gaza getiriyorsunuz. Seçimi alma ihtimali yok. Türkiye'ye haksızlık yapıyorsunuz" diyor. Bu işin sonu nereye varır? Kılıçdaroğlu isterse yine aday olur ama İmamoğlu burada çift aşamalı bir taktik uyguluyor. Ya genel başkan ya da cumhurbaşkanı adayı olacak.
"İmamoğlu ve Yavaş doğal lider olacaklar"
Muhalefetin aslında oynadığı satrancın ipuçlarını veren başka bir realite daha var. Kemal Bey ve Meral Hanım belli bir yaşa gelmiş genel başkanlar. İkisi için de önlerinde iki senaryo var. Ya cumhurbaşkanı adayı olacaklar, seçimi ya alacaklar alamasalar bile Türkiye'nin geldiği bu elli elli denkleminde yüzde 47-48 en kötü ihtimal oy aldıklarında muhalefetin doğal lideri olacaklar. Seçimi alamazlarsa kendi partilerindeki koltuklarını da koruyacaklar. Ama Ekrem İmamoğlu'nun muhalefetin çatı adayı olduğu bir Türkiye'de İmamoğlu seçimi alsa da alamasa da CHP'nin Genel Başkanıdır. Muhalefetin doğal lideridir. Bu kimin için tehlikedir? Kılıçdaroğlu için tehlikedir. Mansur Yavaş'ın muhalefetin çatı adayı olduğu bir denklemde ise Mansur Yavaş artık İYİ Parti'nin doğal lideridir. Bu da Meral Hanımın siyasi hayatının sona ermesi demektir. Dolayısıyla Meral Hanım'ın, İmamoğlu'nu istemesi çok normaldir. Kemal Bey'in de son ana kadar kendi adaylığını zorlaması bunu başaramazsa, Mansur Yavaş'ı sahaya sürmesi çok mantıklı bir harekettir. Bu siyasi liderlerin bir bölümünün siyaseti hayatlarının sona ereceği anlamına da gelir. Herkes kendisi için en tehlikesiz formülü hayata geçirmeye çalışıyor.
