Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Meclis Toplantısı Kasım Ayı 1.Birleşimi'nde Ak Parti Meclis üyesi Sinan Burhan, ABB Başkanı Mansur Yavaş'a Beyaz TV muhabirine yapılan saldırıyı sordu.
Sinan Burhan "22 Ekim tarihinde Beypazarı Kent Tarihi Müzesinin açılışında Beyaz TV muhabiri İsmail Çanak, Mansur Yavaş’a Kent Müzesine bağışlanmak üzere alınan 44 adet kitre bebek ile ilgili fahiş bir fiyat ödendiğini iddialarına ilişkin bir soru sormak istemiş orada bulunan bir grubun ve korumaların saldırısına uğramıştır. O anlara ilişkin güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıkmış, görüntülerde kalabalık bir grubun Çanak’ı köşeye sıkıştırarak dakikalarca şiddet uyguladığı görülmüştür. Sayın Mansur Yavaş bir basın mensubuna ilişkin yapılan bu saldırıya ilişkin kınama açıklaması yaptınız mı? Yapmadınız ise neden yapmadınız? Saldıranlar arasında belediye personeli var mıdır? Saldırıya ilişkin bir inceleme başlattınız mı? Saldırı gerçekleştirenlerle görüştünüz mü? Bu olaya ilişkin kanaatiniz nedir?" dedi.
"Siyaseten kendinizce ürettiğiniz şeyler"
Mansur Yavaş sözlerine soruya tepki göstererek başlarken "Belediye başkanının görevi olmayan bir konuda soru soruyor. Yani provokatif bir soru…" ifadelerini kullandı.
Olayın kendisinin bölgeden ayrıldıktan sonra yaşandığını belirten Yavaş " Buradaki soru önergelerinin hiçbiri belediye başkanına sorulacak sorular değil. Siyaseten kendinizce ürettiğiniz şeyler… Ne demek saldıranla görüştünüz mü? Nasıl bir sorudur? Ben size gerçeğini anlatayım. Her gün televizyonlarda AK Parti’yi savunan Abdulkadir Selvi üşenmeden gitmiş. ‘Yapanların eline sağlık dört dörtlük olsun’ diyor. O sizi tatmin ediyor. Ne tatmin edecek bilmiyorum. O müzeyi ilk yapan benim. 2 tane belediye başkanı gelmiş müzeye elini sürmemiş. En son bize teklif edildiğinde ben gittim baktım. Belki de belediye başkanı ile birlikte gezdik. Orada yapılan bütün maketler yerlerde sürünüyor. Perişan, hiçbir şekilde bakımı yapılmamış vaziyette duruyordu." dedi.
"Bacağında hafif bir şişlik var"
İtiş kalkış olduğunu doğrulayan Yavaş sözlerine şöyle devam etti;
Bazı basın organlarının, ‘Ardahan’da satılan 150 liralık bebeği aldılar, 10 bin liraya oraya koydular’ şeklindeki yalan, iftira ve provokatif haberinden sonra muhabirin oraya gitmesi demek zaten oraya olay çıkarmaya gitmesi demektir. Kendisini oraya sokmak istememişler, itiş kakış olmuş. Bilirkişi raporu burada itiş kakış yok diyor. Tedaviyi gerektirir bir şey de yok diyor. Bacağında hafif bir şişlik var hepsi budur. Diğer soruların hepsi cevap verilecek sorular değildir. Meclisin konusu da değildir.
" Bıktık bu çamur atmalardan"
Yavaş, kitre bebek tartışmalarıyla ilgili savcılık yolunu gösterirken "Şimdi şuna geliyorum. Kitre bebekle ilgili bir iddianız varsa her zaman söylüyorum; namuslu, şerefli, haysiyetli insanlar savcılığa gider. Oradan buradan dedikodu üretmez. Ben gidiyorum. Savcıya takır takır tespit ettiğim tüm yolsuzlukları veriyorum. Siz niye vermiyorsunuz? Basından at haberi nasıl olsa onu okuyan o gün okuyor, bir daha da cevap şansı vermiyor. Bıktık bu çamur atmalardan. İnşallah faaliyet raporunda bizimle ilgili gerekse basında çıkan tüm iddialara tek tek cevap vereceğim. Bir tane mi soruşturma olmaz. Neden savcılığa gitmiyorsunuz? Benim bir tane memurun hata yapıyorsa sizinle birlikte müdahil olacağım. Hesabını birlikte soracağız. Burada eski grup başkanvekili varken, ‘varsa belediyede bir tane haksızlık, yolsuzluk sonuna kadar gitmeyen namussuzdur’ diyordu. Grup başkanı değişince ne değişti?" dedi.
