Türkiye Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Analizler Merkezi (TÜRKSAM) Başkanı Sinan Oğan, Ankara Masası Genel Yayın Yönetmeni Fatih Atik'in sorunlarını yanıtladı.
Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik başlattığı askeri harekata ilişkin değerlendirmelerde bulunan Sinan Oğan, Rusya Devlet Başkanı Putin'in tuzağa düştüğünü söyledi.
ABD Başkanı Joe Biden ve ekibinin Rusya karşıtı olduğunu vurgulayan Oğan, göreve geldikleri gündem beri Rusya'yı çevreleme girişimlerinin altını çizdi.
Oğan, Ukrayna savaşının bunun bir parçası olduğunu belirterek, "Ukrayna’yı yem olarak Rusya’nın önüne attılar. Rusya'da tuzağa düştü" dedi.
Rusya'nın tuzağa çekilmesinin nedenini ise silah atılımlarıyla güçlenen Rusya'ya ambargo uygulamak olduğunu ifade etti. Oğan, Ukrayna savaşıyla ABD'nin Rusya'ya karşı Batı'yı yanına çektiğini vurguladı.
Rusya’nın Kiev’e girmesini kimsenin beklemediğini, Putin'in bağımsız bir devlet başkanına darbe yapılmasına istediğinin altını çizen Oğan, Rusya'ya karşı ambargo girişimlerinin Batı'da bir kampanyaya dönüştüğünü söyledi.
Strateji dehası olarak anılan Putin’in, güç zehirlenmesi yaşadığını aktardı.
"Barış masasına oturalım demesi kolay değil"
"Putin’in bu saatten sonra geri dönüşü mümkün mü?" sorusuna Oğan "Putin'in buradan dönelim, barış masasına oturalım demesi kolay değil. Karizmayı çizdirecek. Putin karizmasına önem veren bir lider. Rusya dönse bile ABD'nin buradan geri döneceğini düşünmüyorum. ABD Rusya'yı öyle bir yerinden yakaladı ki, Rusya 'yı sıkıştırdıkça sıkıştıracak. ABD'nin eline trilyon dolar harcayıp geçmeyecek bir fırsat geçmiş. Almanya'yı, Japonya'yı, Fransa'yı herkesi yanına dizip, Avrupa Birliğini kendi yanına çekip, NATO'yu yeniden tam hakimiyet altına alıp Rusya'yı sınırlandıracak bir sistemi ABD kurdu. Harcadığı bir dolar parasına değil, Ukrayna'da akan kan pahasına." diye konuştu.
2024 yılına kadar ayaklanma uyarısı
TÜRKSAM Başkanı Oğan, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik girişimlerinin geri dönüşü olduğunun altını çizerken, Rus oligarkların hedef alındığını söyledi.
Batı'nın oligarklara yönelik hamlelerinin Rusya'da bir ayaklanmaya neden olabileceğini ifade etti.
Oğan "2024 yılına doğru giden süreç içerisinde Rusya’da 2-3 yıl içinde sıkıntılı bir süreç başlayacağını düşünüyorum." ifadeleri kullandı.
"Rusya'nın Türkiye'ye baskı yaptığını biliyorum"
Ukrayna savaşında Rusya’ya en büyük zararı Bayraktar verdiği için Türkiye’ye yönelik bir baskının olduğunu belirten Oğan "Benim kaynaklarıma göre öyle oldu. Benim tweetimden sonra ve bir takım haberler Ukrayna Savunma Bakanının, 'Biz Bayraktar almaya devam edeceğiz' açıklamasını gördük. Dün Türkiye'nin değişik kesimlerinden, Dışişleri Bakanı, Cumhurbaşkanı Sözcüsünden yapılan açıklamada görüyoruz ki Türkiye tarafsız kalmaya oldukça özen gösteriyor. Türkiye'nin tarafsız kalabilmesinin yolu, evet Ruslar Montrö'yü mantıklı bulabilir. Hoşlarına gitmez ama mantıklı bulabilir. Ama savaşta Ruslara en büyük zararı Bayraktar veriyor. Dağlık Karabağ'daki Ermeni işgalini bitiren Bayraktar Ukrayna Savaşı'nda da Ruslara çok ciddi kayıplar verdiriyor. O sebeple Rusların Türkiye'ye Bayraktarların daha fazla verilmemesi için her türlü kozu kullanacaklarını düşünüyorum. Bu yönde baskı yaptıklarını da biliyorum." şeklinde konuştu.
" Coğrafya ve savaş alanında şartlar değişebilir"
Oğan, Rusya ile Ukrayna arasında gerçekleştirilen barış görüşmelerinden bir sonuç çıkmayacağını vurgularken "Ancak barışa bir şans vermek lazım. Savaş devam ediyor olsa dahi diplomasiye önem vermek lazım. Başlangıçta, iki ülke birbirine kabul edilemez maddeler sunacaktır. Coğrafya ve savaş alanında şartlar değişebilir. O yüzden barış için görüşmeler yapılmalı." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin en önemli 2 kazanımı: Montrö ve Lozan'dır
Montrö Sözleşmesinin öneminin bu savaşla bir kez daha ortaya çıktığını ifade eden Oğan şunları aktardı;
Kanal İstanbul olsaydı tartışmaları çok önemli tartışmalar. O gün bir sürü insan işkembeden sallıyordu. "Yok efendim Kanal İstanbul olsun, Montrö delinse ne olur" Bir kısım insanların Lozan alerjisi gibi Montrö alerjisi de var. Montrö'nün kimin lehine, kimin aleyhine olduğunu gördük. Türkiye'nin en önemli 2 kazanımı vardır. Biri Lozan diğeri Montrö'dür. Bunu illa başımıza gelince mi anlamamız lazım. Bazı insanların dünyaya bakışı, at gözlüğü, zihinsel kapasitesi o kadar kısıtlı ki at gözlüğü ile bakıyorlar. Başımıza gelince Montrö'nün değerini anlıyoruz. Lozan'ı delecek bir takım girişimler olunca mı Lozan'ın değerini anlayacağız. Montrö değerlidir, dokunmayın diyen generallerin günahı ne? Hulusi Akar aynı açıklamaları yaptı. İçeri alınan, darbesi denilen, üzerlerine gidilen generallerine açıklamış olduğu Montrö ile ilgili metin hani darbe girişimiydi. Ne oldu? Hulusi Akar'da aynısını açıkladı.
Oğan, Türkiye ile Rusya arasında gerilimler yaşansa bile herhangi bir savaşın yaşanmayacağına özellikle vurgu yaptı.
